19 Eylül 2021 Pazar

KİMİN VERDİĞİNİ UNUTMAMALI -1


قَالَ اللهُ تَعَالَى: قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ لَهُ وَمَا أَنْفَقْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَهُوَ يُخْلِفُهُ وَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ. (سورة السبأ، ۳٩)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) :  ( حبيبم ) ده كى : شبهه يوق كى ربم قللارندان ديلديكنه رزقى هم كنشلتر وهم دارالتر . وبر شيدن نه إنفاق أدرسنز او ، اونون قارشليغنى ( دنياده ده آخرتده ده ) ورير و او ، رزق ورنلرين أك خيرلسيدر  . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu(meâlen):   (Habîbim) De ki: Şüphe yok ki Rabbim kullarından dilediğine rızkı hem genişletir ve hem daraltır. Ve bir şeyden ne infak ederseniz O, onun karşılığını (dünyada da âhirette de) verir ve O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”

(Sebe’ Sûresi, âyet 39)

Hicrî:   12   Safer    1443    Fazilet Takvim

 

KİMİN VERDİĞİNİ UNUTMAMALI -1

 

Ebû Hüreyre (r.a.), Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den şöyle rivâyet etti: “İsrâiloğullarında biri abraş (alaca hastalığı olan), biri kel ve biri de kör olan üç kişi vardı. Allâhü Teâlâ, bunları imtihan etmeyi diledi de onlara bir melek gönderdi. Vazifelendirilen melek, abraşa geldi:

En çok ne hoşuna gider?’ dedi. Abraş, ‘Güzel bir renk ve güzel bir ten. Çünkü halk beni çirkin görüyor.’ dedi.

Melek abraşın vücudunu sıvazladı. Ondan bu çirkin hâl gitti de ona güzel bir renk ve güzel bir ten verildi. Bundan sonra melek ona: ‘En çok hangi malı seversin?’ diye sordu. Abraşlıktan kurtulan kişi, ‘Deveyi’ dedi. Kendisine on aylık gebe bir deve verildi. Bunun üzerine melek ona, ‘Bu deve sana mübarek ve bereketli olsun’ diye dua etti.

Sonra melek, kel kişinin yanına vardı, ‘En çok ne hoşuna gider?’ diye sordu. O da ‘Güzel saç isterim. Şu kellik benden gitsin! Herkes beni çirkin görüyor’ dedi. Melek, onun başını sıvazladı ve ondan kellik gitti. Güzel bir saç verildi. Melek:

En çok hangi malı seversin?’ diye sual etti. O da ‘Sığırı severim’ dedi. Melek ona da bir sığır verdi ve ‘Bu sığır sana mübarek olsun!’ diye dua etti.

Melek körün yanına geldi ve ‘En çok ne hoşuna gider?’ diye sordu. O da ‘Allâhü Teâlâ’nın gözümü iade buyurmasını ve onunla insanları görmeyi’ dedi. Melek onun gözünü sıvazladı da Allah ona gözünü iade buyurdu. Melek köre, ‘Hangi malı çok seversin?’ diye sordu. O  ‘Koyunu severim’ dedi. Melek de ona, bir koyun verdi.

Bir müddet sonra deve ve sığır sahiplerinin devesi ve sığırı yavruladı. Koyun sahibinin de koyunu kuzuladı. Bu sûretle deve isteyen kişinin bir vadi dolusu devesi oldu. Sığır dileyen kişinin de bir vadi dolusu sığırı oldu. Koyunu tercih eden körün de bir vadi dolusu koyunu oldu.

(Devamı yarın)

Hicrî:   12  Safer    1443    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder