17 Eylül 2021 Cuma

SİLSİLE-İ SÂDÂT’IN 33. VE SON HALKASI EBU’L-FÂRUK SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S.) (SİLİSTREVÎ) HAZRETLERİ -2


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَيْسَ أَحَدٌ أَفْضَلَ عِنْدَ اللهِ مَنْزِلَةً مِنْ مُؤْمِنٍ عَمَّرَهُ اللهُ فِى الْإِسْلَامِ. (جامع الاحاديث)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  :  الله تعالى نيك إحسان أتديكى اوزون عمرى ، إسلام اوغرنده كجرن مؤمن دن ، درجه باقمندان الله عندنده دها أؤستون هجبر كمسه يوقدر  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   Allâhü Teâlâ’nın ihsan ettiği uzun ömrü, İslâm uğrunda geçiren müminden, derece bakımından Allah indinde daha üstün hiçbir kimse yoktur.”

(Süyûtî, Câmiu’l-Ehâdîs)

Hicrî:   10   Safer    1443    Fazilet Takvim

 

SİLSİLE-İ SÂDÂT’IN 33. VE SON HALKASI EBU’L-FÂRUK SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S.) (SİLİSTREVÎ) HAZRETLERİ -2

 

Medresetü’l-Mütehassısîn’in ilk iki senesini muvaffakiyetle tamamlayınca 1918 senesinde yirmi arkadaşıyla birlikte kendilerine -Şeyhülislamlık makamının teklifi ve Padişah Mehmed Vahîdüddin Hân’ın tasdiki ile- İstanbul Müderrisliği Ruûsu verildi. 1919’da Medresetü’l-Mütehassısîn’in Tefsir ve Hadîs şûbesinden birinci derece ile mezun oldu. Medresetü’l-Mütehassısîn’den mezun olduktan sonra, Medresetü’l-Kuzât (Hukuk Fakültesi)’nin de giriş imtihânını birincilikle kazandılar. Fakat bunu büyük bir sevinç ile babasına mektupla bildirdiği zaman babasından şu telgrafı aldı: “Süleyman, ben seni cehenneme göndermek için İstanbul’a göndermedim.” Pederleri bu telgraf ile kendisine, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) “Üç kâdıdan ikisi cehennemdedir.” meâlindeki hadîs-i şerîflerini hatırlatıyorlardı. Süleyman Efendi Hazretleri (k.s.), pederine verdiği cevapta, “Kendisinin aslâ kâdılık (hâkimlik) mesleğine sülûk etmeğe niyeti olmadığını, asıl maksadının, devrinin bütün zâhirî din ilimleri sahasında kemâle ermek olduğunu” bildirdi ve Medrese-i Süleymâniye’nin Tefsir ve Hadîs kısmından diplomasını alıp dersiâm olduğu gibi Medresetü’l-Kuzât’tan da mezun olup kâdılık rütbesini aldılar. Böylelikle devrinin aklî ve naklî ilimlerinde en yüksek dereceyi ihrâz etmiş oldular.

Ezelî takdir olarak Silsile-i Sâdât’ın 33. ve son halkası kendilerinin nasîbi olduğundan, Seyyidler zincirinin 32. halkası Salâhuddîn İbn-i Mevlânâ Sirâcuddîn (k.s.) Hazretlerinde mânevî seyr ü sülûkünü tamamladıktan sonra, tecelliyâtın büyüklüğünden üstâzı, kendilerini İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî (k.s.) Hazretlerinin nisbet-i rûhâniyesine teslim ettiler.

Dünyanın şu son zamanlarında ilâhî feyizden nasibleri bulunan insanları, yüksek himmetleriyle küfr ü dalâl çukurundan iman ve ihlâs sâhasına çıkardılar. Hâlen de çıkarmaktadırlar.

Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi TUNAHAN (k.s.) (SİLİSTREVÎ) Efendi Hazretleri, 16 Eylül 1959 (13 Rebîulevvel 1379) Çarşamba günü dâr-ı bekâya irtihal buyurdular. (Kaddesallâhü sirrahü’l-eaz) Ancak tasarruf ve irşadları, tamamıyla ve kemâliyle berdevamdır. Cenâb-ı Hak, sevenlerini ve bütün müminleri şefaatlerine nâil kılsın.

(Âmin)

Hicrî:   10  Safer    1443    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder