19 Mayıs 2019 Pazar

DÎNİMİZİ KUVVETLENDİREN EVLİYÂULLAHTIR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ صَامَ يَوْمًا فِي سَبِيلِ اللهِ بَعَّدَ اللهُ وَجْهَهُ عَنِ النَّارِ سَبْعِينَ خَرِيفًا. (خ)
رسول الله  أفندمز  ( )  ،"  بر مجاهد ( وظيفه صراسنده ) الله رضاسى إيجن بر كون اوروج طوطارسه ، الله تعالى اونون ووجودونى يتمش يل جهنم دن اوزاقلاشترير ."
Resûlullâh Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Bir mücâhid (vazîfe sırasında) Allah rızâsı için bir gün oruç tutarsa, Allâhü Teâlâ onun vücûdunu yetmiş yıl cehennemden uzaklaştırır.”
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî:   14  Ramazan   1440  Fazilet Takvimi   

DÎNİMİZİ KUVVETLENDİREN EVLİYÂULLAHTIR


Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) irtihâlinden günümüze değin nice din düşmanları ortaya çıktı. Dîn-i mübîn-i Muhammedî aleyhinde bulundular. Lâkin Allâhü Teâlâ, ehl-i îmânın pek sağlam olan din binasını gevşeklikten ve bozulmaktan korumak için her asır ve zamanda bir müceddid gönderdi ve dînini yeniledi.
Dînimizin hükümlerinin değiştirilmesinin ve tahrif edilmesinin mümkün olmadığına delâlet eden açık alâmetlerdendir ki; fırak-ı dâlle yani sapık fırkalar kabul görmemiş, az bir zaman içinde şeref ve îtibardan sâkıt olmuştur. Bu fırkalara tâbi olan câhillerin bozuk îtikatları, Ehl-i Sünnet âlimlerinin feyizli gayret ve ictihadlarıyla ıslah edilmiştir.
Asr-ı saâdetten uzaklaşıldıkça bazı zındıklar ortaya çıkıp halkın kalbine küfür tohumları ekmek istediler. Pek çok kimseleri şeytanlıkla aldatıp şerîat dairesinden çıkardılar ise de yüksek mertebelere sahip âlimlerin manevî kuvvet ve tasarrufları ile ekserisi hak yola döndü, inat edip direnenler de mücâhitlerin kılıçları ile cezalarını buldular.
Şerefli zuhurlarıyla şerîat binasını (dînimizi) kuvvetlendiren evliyâullâhın birincisi Ebûbekr-i Sıddîk (radıyallâhü anh) Hazretleridir.
Peygamberimizin (s.a.v.) irtihâlinden sonra Mekke-i Mükerreme, Tâif ve Medîne-i Münevvere halkı hâriç pek çok Arap kabîlesi dinden döndüler. Sıddîk-ı Âzam Efendimiz, dinden çıkanların çokluğuna bakmadı. Allâhü Teâlâ’nın yardımıyla tek başına da kalsa mürtedlerle savaşacağını söyledi. Sahâbe-i Kirâm, kendisine muvâfakat ettiler. Hâlid bin Velid (r.a.) kumandasında bir ordu hazırlandı.
Hz. Hâlid: “Ve nazîrsiz (benzersiz) bir muzafferiyyet ile seni Allah mansur ve muazzez kılacak.” meâlindeki Fetih Sûresi, 3. âyet-i kerîmesine tevessül ile yola çıkıp “Ve elbette bizim askerlerimiz, mutlak onlar galip geleceklerdir.” meâlindeki Saffat Sûresi, 173. âyet-i celîlesinin hükmüne mazhar olarak zaferle döndü.
(Mir’âtü’l-Haremeyn)
Hicrî:   14  Ramazan   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder