قَالَ
اللهُ تَعَالَى: يَۤا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُۤوا اَنْفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ
مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّا اَخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ وَلَا تَيَمَّمُوا
الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ وَلَسْتُمْ بِاٰخِذِيهِ اِلَّۤا اَنْ تُغْمِضُوا
فِيهِ وَاعْلَمُۤوا اَنَّ اللهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ. (سورة البقرة ، ٢٦٧ )
الله تعالى شويله بيوردى ( مآلاً )
." أى
إيمان أدنلر ! قازاندقلرينزين و سزين إيجن يردن جقارمش اولديغومز شيلرين تميز ( و
هلال ) اولانلرندان ( الله يولنده ) إنفاق أدينز ( حارجاينز ) ! و كندينيزن ، آنجق
كوز يومارق آلابله جكنيز كوتى و حرام اولان شىء ورميه يلتنمينز . و بلينز كى محقق
الله تعالى ، غانى و حَمِدْ ، دير ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ey îmân edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkarmış olduğumuz şeylerin temiz (ve helâl) olanlarından (Allah yolunda) infâk ediniz (harcayınız)! Ve kendinizin, ancak göz yumarak alabileceğiniz kötü ve haram olan şeyi vermeye yeltenmeyiniz. Ve biliniz ki muhakkak Allâhü Teâlâ, Ğanî ve Hamîd’dir.”
(Bakara Sûresi, âyet 267)
Hicrî: 10 Ramazan 1440 Fazilet
Takvimi
EN GÜZELİNDEN VERMEK
Hazret-i Enes (radıyallâhü anh) şöyle rivâyet etti:
“Ebû Talha (radıyallâhü anh) Ensar’dan Medîne-i Münevvere’de hurma bahçeleri en çok olan kimse idi. En sevdiği bahçesi de Mescid-i Nebevî’nin tam karşısında bulunan Beyruhâ ismindeki hurmalığı idi. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bu hurmalığa gider tatlı suyundan içerdi.
‘Sizler en sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe hakîkî iyiliğe ulaşamazsınız.’ meâlindeki Âl-i İmrân Sûresi’nin 92. âyet-i kerîmesi nazil olunca Ebû Talha (r.a.), Peygamberimize (s.a.v.) gelerek:
‘Yâ Resûlallah, muhakkak Allâhü Teâlâ ‘Sizler en sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe hakîkî iyiliğe ulaşamazsınız.’ buyuruyor. Malımdan bana en sevimli olan Beyruhâ’dır. Onu Allah için tasadduk ettim. Allâhü Teâlâ indinde iyiliğini ve sevâbını ümid ediyorum. Yâ Resûlallah, onu Cenâb-ı Hakk’ın sana bildirdiği şekilde tasarruf et.’ dedi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.):
‘-İki defa- Muhakkak şu çok kazançlı bir maldır. Senin söylediklerini iyi anladım. Ben onu (fakir) akrabalarına vermeni münâsip görüyorum.’ buyurdu.
Ebû Talha (radıyallâhü anh) da ‘Öyle yapayım yâ Resûlallah’ deyip bahçeyi akrabaları ve amcaoğulları arasında taksim etti.”
“Ebû Talha (radıyallâhü anh) Ensar’dan Medîne-i Münevvere’de hurma bahçeleri en çok olan kimse idi. En sevdiği bahçesi de Mescid-i Nebevî’nin tam karşısında bulunan Beyruhâ ismindeki hurmalığı idi. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bu hurmalığa gider tatlı suyundan içerdi.
‘Sizler en sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe hakîkî iyiliğe ulaşamazsınız.’ meâlindeki Âl-i İmrân Sûresi’nin 92. âyet-i kerîmesi nazil olunca Ebû Talha (r.a.), Peygamberimize (s.a.v.) gelerek:
‘Yâ Resûlallah, muhakkak Allâhü Teâlâ ‘Sizler en sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe hakîkî iyiliğe ulaşamazsınız.’ buyuruyor. Malımdan bana en sevimli olan Beyruhâ’dır. Onu Allah için tasadduk ettim. Allâhü Teâlâ indinde iyiliğini ve sevâbını ümid ediyorum. Yâ Resûlallah, onu Cenâb-ı Hakk’ın sana bildirdiği şekilde tasarruf et.’ dedi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.):
‘-İki defa- Muhakkak şu çok kazançlı bir maldır. Senin söylediklerini iyi anladım. Ben onu (fakir) akrabalarına vermeni münâsip görüyorum.’ buyurdu.
Ebû Talha (radıyallâhü anh) da ‘Öyle yapayım yâ Resûlallah’ deyip bahçeyi akrabaları ve amcaoğulları arasında taksim etti.”
(Riyâzü’s-Sâlihîn)
KUR’ÂN KERÎM’DEKİ TİLÂVET SECDELERİ
Kur’ân-ı Kerîm’de tilâvet secdesi bulunan âyetlerin kenarında ‘secde’ diye yazılıdır. Kur’an-ı Kerîm okuyan kimseye bu âyeti okuduğu zaman secde etmek vâcip olur. Bu kimse, kıbleye döner, tilâvet secdesi yapmaya niyet eder ve ellerini kaldırmadan “Allâhü Ekber” diye tekbir alarak secdeye varır.
Secdede 3 kere “Sübhâne rabbiye’l-a‘lâ” dedikten sonra tekrar “Allâhü Ekber” diye tekbir alarak kalkar.Ayağa kalkarken de “Semi‘nâ ve eta‘nâ ğufrâneke Rabbenâ ve ileyke’l-masîr” der. Secde âyetini işiten kimsenin de secde etmesi lazım gelir.
Secdede 3 kere “Sübhâne rabbiye’l-a‘lâ” dedikten sonra tekrar “Allâhü Ekber” diye tekbir alarak kalkar.Ayağa kalkarken de “Semi‘nâ ve eta‘nâ ğufrâneke Rabbenâ ve ileyke’l-masîr” der. Secde âyetini işiten kimsenin de secde etmesi lazım gelir.
(M. İlmihal, Fazilet Neş.)
Hicrî: 10 Ramazan 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder