29 Mayıs 2019 Çarşamba

İSLÂMA HİZMET EDEN HANIM SAHÂBÎ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يُوضَعُ لِلصَّائِمِينَ مَائِدَةٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ ذَهَبٍ يَأْكُلُونَ مِنْهَا وَالنَّاسُ يَنْظُرُونَ. (كنز)
رسول الله  أفندمز  ( )  ،"  قيامت كونى ، اوروج طوطانلر إيجن آلطندان بر سوفره قورولر ، ديكر إنسانلر اونلره باقاركن اونلر بو سوفره دان يرلر ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kıyâmet günü, oruç tutanlar için altından bir sofra kurulur. Diğer insanlar onlara bakarken onlar bu sofradan yerler.” 
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî:   21  Ramazan   1440  Fazilet Takvimi   

İSLÂMA HİZMET EDEN HANIM SAHÂBÎ

Hanım sahâbîlerden Ümmü Şerîk (radıyallâhü anhâ), muhâcirlerdendir. Kocası, Ebu’l-İkr Müslüman olup Devs kabîlesinden Müslüman olanlara katılarak Ebû Hüreyre Hazretleriyle birlikte Medîne-i Münevvere’ye hicret etmişti. Ama Ümmü Şerîk (r. anhâ) geride kalmıştı. Ümmü Şerîk Hazretleri şöyle anlatıyor: Daha sonra Ebu’l-İkr’in ailesi yanıma geldiler ve:
“Herhalde sen de kocanın dîni üzeresin, öyle mi?” dediler.
“Evet, vallâhi ben muhakkak onun dîni üzereyim (Müslümanım).” dedim.
“Öyleyse dîninden dönmen için sana şiddetli işkenceler yaparız” dediler.
Beni alarak evimin bulunduğu Zülhalasa denilen yerde hoyrat ve huysuz bir yük devesine eğersiz olarak bindirdiler. Yolda bal ile ekmek yediriyorlar, ama bir damla su içirmiyorlardı. Öğle vakti, güneşin kavurucu sıcağı altında bir yerde durdular. Bineklerinden inip çadırlarını kurdular, beni de güneşte bıraktılar. Öyle ki aklım gitti, görmez ve işitmez hâle geldim.
Bana üç gün böyle işkence ettiler. Üçüncü gün: “Bağlı olduğun dîni terket.” dediler.
Söylediklerini ancak kelime kelime anlayabiliyor, parmağımı göğe kaldırarak Allâh’ın bir olduğuna işâret ediyordum. Vallâhi bu hâlde bütün tâkatim tükenmiş iken, göğsümde bir kova suyun soğukluğunu hissettim. Ondan bir yudum içtim. Sonra kova benden uzaklaştı. Onun gökle yer arasında havada asılı olduğunu görüyor, ama ulaşamıyordum. Daha sonra kova ikinci defa bana sarkıtıldı. Ondan bir yudum daha içtim, yine kaldırıldı. Onu yine gökle yerin arasında gördüm. Üçüncü defa sarkıtıldığında ondan kanıncaya kadar içtim, başıma, yüzüme ve elbiselerime de su serptim. Onlar çadırlarından çıkıp bu hâli görünce suyun nereden geldiğini sordular. “Bu, Allâh’ın bana gönderdiği bir rızıktır.” dedim.
Hemen gidip su tulumlarına baktılar, ağızlarının bağlı ve hiç çözülmemiş olduklarını gördüler.”
Ümmü Şerîk Hazretleri diyor ki: Bu hâdise üzerine hepsi Müslüman olup benimle birlikte Resûlullâh’a hicret ettiler.
Hicrî:   21  Ramazan   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder