قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلَّذِي يَقْرَأُ الْقُرْاٰنَ
وَهُوَ مَاهِرٌ بِهِ مَعَ السَّفَرَةِ الْكِرَامِ الْبَرَرَةِ، وَالَّذِي
يَقْرَؤُهُ وَهُوَ يَشْتَدُّ عَلَيْهِ فَلَهُ أَجْرَانِ. (د)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) ،" قرآن
كريمى اوقومقده ماهر اولان كمسه ، الله تعالى نين أمرينه إطاعتكار اولان كاتب
ملائكهء كرام إيله برابردر . كيم ده اوقومقده ظورلانديغى حالده ( اونى ترك أتمز و
) اوقومايه دوام أدرسه او كمسه إيجن إيكى أجر واردر ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kur’ân-ı Kerîm’i okumakta mâhir olan kimse, Allâhü Teâlâ’nın emrine itâatkâr olan kâtib melâike-i kirâm ile beraberdir. Kim de okumakta zorlandığı hâlde (onu terk etmez ve) okumaya devam ederse o kimse için iki ecir vardır.”
(Sünen-i Ebû Dâvud)
Hicrî: 09 Ramazan 1440 Fazilet
Takvimi
ABDULLAH İBN-İ MESÛD’UN İLMİ
İmâm-ı Şâ’bî’den (rahimehullah) rivâyet olunuyor ki: Hazret-i Ömer (radıyallâhü anh) bir yolculuğu sırasında bir kâfileye tesâdüf etmiş, emri üzerine: “Bu kâfile nereden geliyor?” diye uzaktan seslenerek sormuşlar. Kâfileden “Uzak ve derin vâdilerden geliyor ve Kâ’be-i Muazzama’yı ziyâret etmek istiyoruz” diye cevap verilir.
Hz. Ömer (r.a.) “Bu kâfile içinde mutlaka âlim bir zât var. Kur’ân’ın hangi âyeti a’zamdır (büyüktür) diye sorunuz bakalım” diye emreder. Kâfileden: “Allâhü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm… (Âyetülkürsî) âyetidir.” denilir.
Tekrar “Kur’ân-ı Kerîm’in hangi âyeti en muhkemdir?” diye sorarlar. “Haberiniz olsun ki Allah size adâleti, ihsânı (iyiliği) ve yakınlığı olanlara (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emrediyor ve çirkin işlerden, münkerden, azgınlıktan nehyediyor, dinleyip anlayıp tutasınız diye size va’zediyor.” meâlindeki Nahl Sûresi’nin 90. âyet-i celîlesidir.” diye cevap verilir.
“Kur’ân-ı Mübîn’in hangi âyeti daha cem’iyyetlidir?” diye sorarlar. “Her kim zerre miktarı bir hayır işlerse onu görecek.” meâlindeki Zilzal Sûresi’nin 7. âyet-i celîlesidir.” denilir.
“Kur’ân-ı Mübîn’in en hüzün verici âyeti hangisidir?” diye sorarlar. “…Kim bir kötülük yaparsa onunla cezâlanır…” meâlindeki Nisâ Sûresi’nin 123. âyet-i celîlesidir.” diye cevap verilir.
“Kur’ân-ı Mübîn’in en ziyâde ümid veren âyeti hangisidir?” diye sorarlar. “De ki: Ey nefisleri aleyhine israf etmiş kullarım! Allâh’ın rahmetinden ümidi kesmeyin…” meâlindeki Zümer Sûresi’nin 53. âyet-i kerîmesidir.” denilir. Bunun üzerine Hazret-i Ömer (radıyallâhü anh), “Bu kâfilede İbn-i Mesûd olmalı. Sorunuz bakalım.” diye emreder. Sorarlar, İbn-i Mesûd (r.a.) Hazretlerinin kâfilede bulunduğu anlaşılır.
Hakîkaten o büyük âlim, kâfilede bulunarak bütün bu cevapları kendisi vermişti.
Hz. Ömer (r.a.) “Bu kâfile içinde mutlaka âlim bir zât var. Kur’ân’ın hangi âyeti a’zamdır (büyüktür) diye sorunuz bakalım” diye emreder. Kâfileden: “Allâhü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm… (Âyetülkürsî) âyetidir.” denilir.
Tekrar “Kur’ân-ı Kerîm’in hangi âyeti en muhkemdir?” diye sorarlar. “Haberiniz olsun ki Allah size adâleti, ihsânı (iyiliği) ve yakınlığı olanlara (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emrediyor ve çirkin işlerden, münkerden, azgınlıktan nehyediyor, dinleyip anlayıp tutasınız diye size va’zediyor.” meâlindeki Nahl Sûresi’nin 90. âyet-i celîlesidir.” diye cevap verilir.
“Kur’ân-ı Mübîn’in hangi âyeti daha cem’iyyetlidir?” diye sorarlar. “Her kim zerre miktarı bir hayır işlerse onu görecek.” meâlindeki Zilzal Sûresi’nin 7. âyet-i celîlesidir.” denilir.
“Kur’ân-ı Mübîn’in en hüzün verici âyeti hangisidir?” diye sorarlar. “…Kim bir kötülük yaparsa onunla cezâlanır…” meâlindeki Nisâ Sûresi’nin 123. âyet-i celîlesidir.” diye cevap verilir.
“Kur’ân-ı Mübîn’in en ziyâde ümid veren âyeti hangisidir?” diye sorarlar. “De ki: Ey nefisleri aleyhine israf etmiş kullarım! Allâh’ın rahmetinden ümidi kesmeyin…” meâlindeki Zümer Sûresi’nin 53. âyet-i kerîmesidir.” denilir. Bunun üzerine Hazret-i Ömer (radıyallâhü anh), “Bu kâfilede İbn-i Mesûd olmalı. Sorunuz bakalım.” diye emreder. Sorarlar, İbn-i Mesûd (r.a.) Hazretlerinin kâfilede bulunduğu anlaşılır.
Hakîkaten o büyük âlim, kâfilede bulunarak bütün bu cevapları kendisi vermişti.
(Tefsir Tarihi)
Hicrî: 09 Ramazan 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder