21 Mayıs 2019 Salı

HAYIRDA ÖNE GEÇENLER



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: قَالَ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ أَحَبُّ عِبَادِي إِلَيَّ أَعْجَلُهُمْ فِطْرًا. (ت)
رسول الله  أفندمز  ( )  ،"  الله عززه وجلله شويله بويوردى : قوللارمين بانه أك سوكلى اولانى ( وقيت كيرر كيرمز ) إفطار أتمكته أك آجله أدنلرى در ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı (vakit girer girmez) iftar etmekte en acele edenleridir.” 
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   15  Ramazan   1440  Fazilet Takvimi   

HAYIRDA ÖNE GEÇENLER

Müminûn Sûresi’nin 57-61. âyet-i kerîmelerinde mukarrabîn (Allâhü Tealâ indinde yakınlığa, en yüksek mertebe ve makama erdirilmiş zatlar)ın dört vasfı zikredilmiştir:
- Allâhü Teâlâ’nın huzurundan kovulmak ve kulluktan uzaklaştırılmak korkusundan titremek.
- Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinin müjde ve tehdid ihtivâ ettiği her şeye hiçbir şek ve şüphe olmaksızın îmân etmek.
- Gizli ve açık hiçbir şirk karıştırılmamış olan tevhîd.
- Tasadduk ettiği şeylerde zâhiran eksilme olduğunu görmekle beraber cömert ve eli açık olmak.
Kim bu dört vasfı kendisinde bulundurursa hayır işlemekte başkalarını geçenlerden olur ve hayırlı amelleri bir an evvel işlemek için koşar.
Hayırda yarışmak ancak şerlerin önüne geçmekle olur. En önde gelen şer de dünya sevgisidir. Çünkü şeytan, kalbe dünya sevgisini eker. Kim dünyayı talep eder, ömrünü ona verirse şeytanın kölesi ve amelesi olur. Şeytana evini îmar etmekte yardım eden de ondan daha şerlidir. Bu hâl, kişinin âhiretine ehemmiyet vermemesinden meydana gelir.
Müminlerden Allah korkusu ile vasıflananlar ise böyle değildir. Onlar Rablerinden korkar, âyetlerine îmân eder, O’na hiçbir şeyi ortak koşmazlar ve itâat ve ibâdete devam ederler, bununla birlikte Rablerinin huzuruna çıktıkları zaman bu tâatlerini kabul etmemesinden de korkarlar. Zîra O, dilediğini yapar ve dilediğine hükmeder. Verdiği hükümlerde sebep aranmaz.
Hazret-i Âişe (r.anhâ) dedi ki: “Resûlullah Efendimize (s.a.v.) bu âyet-i kerîmelerde bahsedilen kimseler, hırsızlık yaptığı, zina ettiği ve şarap içtiği halde Allah’tan korkanlar mıdır? diye sordum, ‘Hayır, velâkin oruç tuttuğu, zekât verdiği ve namaz kıldığı halde Allâhü Teâlâ’nın bunları kabul etmemesinden korkan kimselerdir.’ buyurdu.”
Hasan-ı Basrî Hazretleri de şöyle dedi: “Mümin: İyiliği ve Allah korkusunu kendinde bulundurandır. Münâfık da kötülüğü kendinde bulunduran bununla beraber Allâhü Teâlâ’dan korkmayan kimsedir.”
Hicrî:   15  Ramazan   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder