2 Mayıs 2019 Perşembe

ZEKÂT



قَالَ اللهُ تَعَالَى:... فَمِنْكُمْ مَنْ يَبْخَلُ وَمَنْ يَبْخَلْ فَاِنَّمَا يَبْخَلُ عَنْ نَفْسِهِ وَاللهُ الْغَنِىُّ وَاَنْتُمُ الْفُقَرَۤاءُ... (سورة محمد، ٣٨ )
الله تعالى شويله بيوردى ( مآلاً )   ."  سزدن بعضى لرى جمرى لك أدر . حالبوكى هر كيم جمرى لك أدرسه كندى نفسندن ( إنفاقين ثوابنى ) جمري لك أتمش اولور . الله تعالى غنى در ( سزيك إنفاقنزه إهتياجى يوقدر ) ، سز إيسه فقيرسنز . ( اونون ثواب و مغفرتنه ) محتاجسنز ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Sizden bazıları cimrilik eder. Hâlbuki her kim cimrilik ederse kendi nefsinden (infâkın sevâbını) cimrilik etmiş olur. Allâhü Teâlâ ğanîdir (sizin infâkınıza ihtiyâcı yoktur), siz ise fakirsiniz, (onun sevap ve mağfiretine) muhtaçsınız…” 
(Muhammed Sûresi, âyet 38)
Hicrî:   27  Şaban   1440  Fazilet Takvimi   

ZEKÂT

Zekât, senelik mâlî bir ibâdettir. Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı için, zengin (nisaba mâlik) Müslümanların her sene mallarından kırkta birini; Kur’ân-ı Kerîm’de bildirilen sekiz sınıftan birine tamamen vermelerinden ibârettir.
Zekâtın farz olmasının şartı: Bâliğ (ergen), akıllı, hür olan ve borcu bulunmayan Müslümanın, aslî ihtiyâcından fazla olarak üzerinden bir yıl geçen nisab miktarı mala sahip olmasıdır. Nisab miktarı malda, ayrıca nemâ (hakikaten ve hükmen üreme, çoğalma) da şarttır. Altın ve gümüş, çoğalmasa da, nisab miktarı olunca zekâtları verilir.
Nisab: Zekâtın vâcip olması için dînin koyduğu bir ölçüdür. Kişinin aslî ihtiyacından ve borcundan başka 20 miskâl (80.18 gram) altın veya bunun değerinde para ve ticâret malına sâhip olmasıdır. Aslî ihtiyaç, ev ve ev için lüzumlu eşya, elbiseler, âletler, kitaplar, binek (at veya araba) ve erzaktır. Paranın her 40 liradan bir lirası zekât olarak verilir. Canlı hayvanların zekâtı: Koyunda kırkta bir; devede beş devede bir koyun; sığırda otuzda bir danadır. Madenler de zekâta tâbîdir.
Öşür, arâzî mahsûllerinin zekâtıdır ve çıkan mahsûlden onda birini vermektir. Şâyet arâzî, suya para verilerek sulanıyorsa yirmide biri verilir. Arâzî mahsulleri, buğday, arpa, pirinç, darı (mısır), soğan, patates, fındık, çay, karpuz, salatalık, patlıcan, yonca, zeytin, susam, bal, kudret helvası, şeker kamışı ve meyveler gibi mahsûllerdir. Türkiye’de arâzîler tapulu ve sahipli olduğu için Türkiye arâzîsi öşür arâzîsidir. Zirâatle uğraşan Müslümanların öşürlerini mutlaka vermeleri lâzımdır.
Zekâtın verileceği yerler Tevbe Sûresi’nin 60. âyetinde açıklanmıştır: (Nisâba sâhip olmayan) fakirler, (hiçbir şeyi bulunmayan) miskinler, zekât toplama memûrları, müellefe-i kulûb, kölelikten kurtulacak kimseler, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlular, fî sebîlillâh (Allah yolundakiler), (harçlıksız) yolda kalmışlar.
Zekât bu sekiz yerden herhangi birine verilebilir. Ancak verilmesi en fazîletli yer, hiçbir şeyi olmayan miskinler ve Allah yolundakilerdir. 
(M. İlmihal, Fazilet Neş.)
Hicrî:   27  Şaban   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder