13 Mayıs 2018 Pazar

ZEKÂT



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا أَدَّيْتَ زَكَاةَ مَالِكَ فَقَدْ أَذْهَبْتَ عَنْكَ شَرَّهُ. (ك)
بيغمبريمز أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر     ."مالنين زكاتنى أدى أتديكين زمان محقق او مالين شرينى كندن دن دفع أتمش كيدرمش اولورسون     ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Malının zekâtını edâ ettiğin zaman muhakkak o malın şerrini kendinden def etmiş, gidermiş olursun.” 
(Hâkim, el-Müstedrek)
Hicrî:   27  Şaban  1439  Fazilet Takvimi 

ZEKÂT

 
Zekât senelik mâlî bir ibâdettir. Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı için, zengin Müslümanların her sene mallarından kırkta birini; Kur’ân-ı Kerîm’de bildirilen sekiz sınıftan birine tamamen vermelerinden ibârettir.
Zekâtın farz olmasının şartı: Bâliğ (ergen), akıllı, hür olan ve borcu bulunmayan müslümanın, aslî ihtiyâcından fazla olarak üzerinden bir yıl geçen nisab miktarı mala sahip olmasıdır. Nisab miktarı malda, ayrıca nemâ (üreme, çoğalma) da şarttır. Altın ve gümüş, çoğalmasa da, nisab miktarı olunca zekâtları verilir.
Nisab: Zekâtın vâcip olması için dînin koyduğu bir ölçüdür. Kişinin aslî ihtiyacından ve borcundan başka 20 miskâl (80.18 gram) altın veya bunun değerinde para ve ticâret malına sâhip olmasıdır. Aslî ihtiyaç, ev ve ev için lüzumlu eşya, elbiseler, âletler, kitaplar, binek (at veya araba) ve erzaktır. Paranın her 40 liradan bir lirası zekât olarak verilecektir. Canlı hayvanların zekâtı: Koyunda; kırkta bir, devede; beş devede bir koyun, sığırda; otuzda bir danadır. Madenler de zekâta tâbîdir.
Öşür, arâzî mahsûllerinin zekâtıdır ve çıkan mahsûlden onda birini vermektir. Şâyet arâzî, suya para verilerek sulanıyorsa yirmide biri verilir. Arâzî mahsulleri, buğday, arpa, pirinç, darı, karpuz, salatalık, patlıcan, yonca, zeytin, susam, bal, kudret helvası, şeker kamışı ve meyveler gibi mahsûllerdir. Türkiye’de arâzîler tapulu ve sahipli olduğu için Türkiye arâzîsi öşür arâzîsidir. Zirâatle uğraşan Müslümanların öşürlerini mutlaka vermeleri lâzımdır.
Zekâtın verileceği yerler Tevbe Sûresi’nin 60. âyetinde açıklanmıştır:
(Nisâba sâhip olmayan) fakirler, (Hiç birşeyi bulunmayan) miskinler, zekât toplama me’mûrları, müellefe-i kulûb, kölelikten kurtulacak kimseler, (borcunun karşılığı malı olmayan) borçlular, (fî sebîlillâh) Allâh yolundakiler, (harçlıksız) yolda kalmışlar.
Zekât bu sekiz yerden herhangi birine verilebilir. Ancak verilmesi en fazîletli yer, hiçbir şeyi olmayan miskinler ve Allâh yolundakilerdir.
(M. İlmihal, Fazilet Neşriyat)
Hicrî:   27  Şaban  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder