1 Mayıs 2018 Salı

SÜFYÂN-I SEVRÎ HAZRETLERİNDEN



قَالَ النَّبِىُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا أَكَلَ أَحَدٌ طَعَامًا خَيْرًا مِنْ أَنْ يَأْكُلَ مِنْ عَمَلِ يَدِهِ وَكَانَ دَاوُدُ لَا يَأْكُلُ اِلَّا مِنْ عَمَلِ يَدِهِ.  (المعجم الكبير)
بيغمبر أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر     ."هجبر كمسه كندى ألينين أمكيله قازانارق يديكندن دها خيرلى بر لوقمه يمه مشدر . داوود ( عليه السلام ) ده آنجق كندى أليله قازانديغندان يردى  ."
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Hiçbir kimse kendi elinin emeğiyle kazanarak yediğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Dâvud (Aleyhisselâm) da ancak kendi eliyle kazandığından yerdi.” 
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Hicrî:   15  Şaban  1439  Fazilet Takvimi 

SÜFYÂN-I SEVRÎ HAZRETLERİNDEN


Tâbiînin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (radıyallâhü anh) Hazretlerine: Size ilim taleb etmek mi daha sevimlidir, yoksa amel etmek mi? diye sormuşlar. “İlim, ancak amel etmek için öğrenilir. Amel edeceğim diye ilim öğrenmeyi terk etme, ilim taleb edeceğim diye de ameli terk etme.” şeklinde cevap vermiştir.
Süfyân-ı Sevrî Hazretleri, Mâlik bin Dînâr Hazretlerinden şöyle nakletmiştir: “Kim amel etmek için ilim öğrenirse Allâhü Teâlâ onu muvaffak kılar. Kim de (başkalarına öğretmenin ve) amel etmenin dışında başka bir maksatla öğrenirse, Allâhü Teâlâ ilmiyle ancak onun gurur ve kibrini arttırır.”
Süfyân-ı Sevrî’ye (radıyallâhü anh), ‘Âl-i Muhammed kimdir?’ diye sorulmuş, o da “Ümmet-i Muhammed’dir” buyurmuştur.
Bir din kardeşi Süfyân-ı Sevrî’ye (r.a.) “Bana kısa ve öz nasîhatte bulun.” diye bir mektup yazdı. Süfyân-ı Sevrî (r.a.) de yazdığı cevapta besmeleden sonra şöyle nasîhatte bulundu:
“Allâhü Teâlâ bizi ve sizi bütün kötülüklerden âfiyette kılsın. Kardeşim! Muhakkak ki dünyanın üzüntüsü bitmez, rahatlığı devamlı olmaz, dünya meşgalesi de asla tükenmez. Sen kurtuluncaya kadar sâlih ameller işle. Yılma, gevşeklik gösterme. Yoksa ziyâna uğrarsın. Vesselam.”
“Karnınızı tıka basa doldurmaktan sakının. Zîrâ bu, kalbinizin katılaşmasına sebeb olur. Öfkenizi de yenin ve çok gülmeyin. Zîrâ çok gülmek kalbinizi öldürür.”
“Hazret-i Ali ve Hazret-i Osman’ın sevgisi ancak asîl kimselerin (kâmil mü’minlerin) kalblerinde bir arada bulunur.” (Hılyetü’l-Evliyâ)

BEYİT:

Zen merde, civan pîre, keman tîrine muhtac
Eczâ-yı cihân cümle birbirine muhtac. (Basîrî)
(Kadın erkeğe, genç yaşlıya, yay oka; velhâsıl bütün cihan birbirine muhtaçtır.)
Hicrî:   15  Şaban  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder