قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الْعَبْدَ إِذَا أَخْطَأَ
خَطِيئَةً نُكِتَتْ فِي قَلْبِهِ نُكْتَةٌ سَوْدَاءُ فَإِذَا هُوَ نَزَعَ
وَاسْتَغْفَرَ وَتَابَ سُقِلَ قَلْبُهُ وَإِنْ عَادَ زِيدَ فِيهَا حَتَّى تَعْلُوَ
قَلْبَهُ. (ت)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر ."
محقق
قُلْ بر كوناح إشلديكى وقت قلبنه سياح بر نقطه قونولور . أكر ( بو كوناح ) ترك
أديب إستغفار و توبه أدرسه قلبى او نقطه دن تمزلنر . تكرار كوناحه دونرسه او نقطه
لر آرتار ده نهايت قلبنى قابلر ."
Resûlüllah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak kul bir günah işlediği vakit, kalbine siyah bir nokta konulur. Eğer (bu günâhı) terk edip istiğfar ve tevbe ederse kalbi o noktadan temizlenir. Tekrar günâha dönerse o noktalar artar da nihâyet kalbini kaplar.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 15 Cemaziyelahir 1439 Fazilet
Takvimi
KÜÇÜK GÜNAH ALTI ŞEYLE BÜYÜK GÜNAH OLUR
1- Günahlarda ısrar etmek. Bir hadîs-i şerîfte: “Israrla beraber günah küçük kalmaz (büyük olur), istiğfarla da büyük günah kalmaz (affolunur).” buyrulmuştur. Asıl istiğfar: Tevbe, pişmanlık, günâhı kökünden söküp atmak ve Allâhü Teâlâ’ya kalp ile ilticâ etmektir.
2- Günâhı küçük görmek. Günah ne kadar küçük görülürse o kadar büyür. Çünkü günâhı küçük görmek Allâhü Teâlâ’nın emirlerini küçük görmektir. Günâhı büyük görmek ise Allâhü Teâlâ’ya tâzimdir. Hadîs-i şerîfte: “Mü’min günâhını tepesinde duran dağ gibi görüp üzerine düşüvermesinden korkar. Münâfık ise günâhını burnunun ucuna konan ve hemen kovabileceği bir sinek kadar küçük görür.”
3-Günâhına sevinmek. Kalp günâha sevinmekle kararır. Rivâyet olunur ki: İsrâiloğulları zamanında bir adam günahlarından tevbe edip altmış gün boyunca oruç tutmuş, tevbe ve orucunun kabûlünü Allâh’a arz etmesi için peygamberine ricâ etmiş. Peygamber onun için duâ edince Allâhü Teâlâ “O adamın kalbinde işlediği günâhın zevki olduğu müddetçe semâ ve arz ehlinin tamamı ona şefâatçi bile olsa şefâatlerini kabul etmem.” buyurmuştur. Kula lâyık olan, günâhına üzülüp pişmanlık duymasıdır.
4- İşlediği günâhın cezâsının Allâhü Teâlâ tarafından tehir edilmesine aldanmak. Bu, Allâhü Teâlâ’nın cezâlandırma husûsunda acele etmeyerek mühlet vermesiyle yaptığı ihsânını hor görmek ve kıymetini bilmemektir.
5- İşlediği günâhı açıkça yapmak veya ondan bahsederek açığa çıkarmak. Böyle yapmak büyük bir cür’et ve edepsizliktir. Günâhı açıktan işlemek onu gören kişinin de aynı günâha düşmesine sebep olabilir. Bâzı âlimler demişler ki “Günah işleme! Eğer işlersen başkasına söyleme, yoksa ikinci bir günah işlemiş olursun.” Hikmet ehli bir zât da “Mü’minin, kardeşine yaptığı en büyük kötülük işlediği günahta ona yardım etmesidir.” demiştir.
6- Günah işleyen kişinin kendisine tâbî olunan âlimlerden olması.
2- Günâhı küçük görmek. Günah ne kadar küçük görülürse o kadar büyür. Çünkü günâhı küçük görmek Allâhü Teâlâ’nın emirlerini küçük görmektir. Günâhı büyük görmek ise Allâhü Teâlâ’ya tâzimdir. Hadîs-i şerîfte: “Mü’min günâhını tepesinde duran dağ gibi görüp üzerine düşüvermesinden korkar. Münâfık ise günâhını burnunun ucuna konan ve hemen kovabileceği bir sinek kadar küçük görür.”
3-Günâhına sevinmek. Kalp günâha sevinmekle kararır. Rivâyet olunur ki: İsrâiloğulları zamanında bir adam günahlarından tevbe edip altmış gün boyunca oruç tutmuş, tevbe ve orucunun kabûlünü Allâh’a arz etmesi için peygamberine ricâ etmiş. Peygamber onun için duâ edince Allâhü Teâlâ “O adamın kalbinde işlediği günâhın zevki olduğu müddetçe semâ ve arz ehlinin tamamı ona şefâatçi bile olsa şefâatlerini kabul etmem.” buyurmuştur. Kula lâyık olan, günâhına üzülüp pişmanlık duymasıdır.
4- İşlediği günâhın cezâsının Allâhü Teâlâ tarafından tehir edilmesine aldanmak. Bu, Allâhü Teâlâ’nın cezâlandırma husûsunda acele etmeyerek mühlet vermesiyle yaptığı ihsânını hor görmek ve kıymetini bilmemektir.
5- İşlediği günâhı açıkça yapmak veya ondan bahsederek açığa çıkarmak. Böyle yapmak büyük bir cür’et ve edepsizliktir. Günâhı açıktan işlemek onu gören kişinin de aynı günâha düşmesine sebep olabilir. Bâzı âlimler demişler ki “Günah işleme! Eğer işlersen başkasına söyleme, yoksa ikinci bir günah işlemiş olursun.” Hikmet ehli bir zât da “Mü’minin, kardeşine yaptığı en büyük kötülük işlediği günahta ona yardım etmesidir.” demiştir.
6- Günah işleyen kişinin kendisine tâbî olunan âlimlerden olması.
(Mecâlis-i Hayriyye)
Hicrî: 15 Cemaziyelahir 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder