13 Mart 2018 Salı

DÜNYÂYI MEMNUN EDEN ÂHİRETİ DARILTIR



قَالَ النَّبِىُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مِنْ حُسْنِ اِسْلَامِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لَا يَعْنِيهِ . (ت)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   كشنيك مالايانِيِ ( دينينه و دنياسنه فايداسز شيلرى ) ترك أتمسى كوزل بر إسلام تربيه سينه نائليتندن دولاي در  ."
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kişinin mâlâyânîyi (dînine ve dünyâsına faydasız şeyleri) terk etmesi güzel bir İslâm terbiyesine nâiliyetinden dolayıdır.” 
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   25  Cemaziyelahir  1439  Fazilet Takvimi


DÜNYÂYI MEMNUN EDEN ÂHİRETİ DARILTIR

 
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri Mektûbât-ı Şerîfe’sinde şöyle buyurdular:
Ey oğul! Muhakkak bu dünya, imtihan ve sıkıntı yeridir…
Her kim, dünyânın görünüşüne aldanırsa; şüphesiz o ebedî hüsran damgasıyla damgalanır. Her kim de, (nefsinin kendisine gösterdiği) dünyanın görülen tatlılığına ve tazeliğine aldanırsa onun nasîbi ancak ebedî pişmanlıktır.
Kâinâtın Efendisi ve âlemlerin Rabbi’nin Habîbi (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki: “Dünyâ ve âhiret ancak iki kuma gibidir. Eğer kumalardan biri memnun olursa diğeri darılır. Kim dünyâyı memnun etse muhakkak âhireti kendisine darıltmış olur.” Böyle olunca da onun âhiretten asla nasîbi kalmaz. Allâhü Sübhânehû bizi ve sizi dünyâya ve onun ehline muhabbet beslemekten muhâfaza eylesin. (Âmin)
Ey oğul! Dünya nedir bilir misin? Dünya, seni Allâhü Teâlâ’dan uzaklaştıran kadın, evlat, mallar, makam, oyun ve boş sözlerin hepsidir. Mâlâyânî (dînine ve dünyasına faydasız şeyler) de dünyâya dâhildir. Âhiret işlerine faydası olmayan ilimler de dünyalıktır…
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki: Allâh’ın kulundan yüz çevirmesinin (rahmetinden mahrum bıraktığının ve ona gadap ettiğinin) alâmeti kulun mâlâyânî şeylerle meşgul olmasıdır. Şiir:
Mâsivâya zerre kadar muhabbet
Bilin ki o, kalbdeki hastalıktandır. 
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1 / m.73)
 
BEYİT:
 
Sirke tulumuna benzer nemmâm
Çatlar, etmezse eğer nakl-i kelâm (Nâbî)
(Koğucu, sirke tulumuna benzer. Eğer söz götüremezse kahrından ölür.)
Hicrî:   25  Cemaziyelahir  1439  Fazilet Takvimi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder