قَالَ
اللهُ تَعَالَى: ...وَمَن يَكْفُرْ بِالْإِيمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ وَهُوَ
فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ. (المائدة، ٥ )
الله
تعالى شويله بويوردى ( مآلاً ) : " ...هر كيم ده إيمانى ( دينيك حُكم لرنى ) إنكار
أدرسه يابطقلرى هب هدردر ( بوشه كيدر ) و او كمسه آخرتده حسرانده
اولانلردان در ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “…Her kim de îmânı (dînin hükümlerini) inkâr ederse yaptıkları hep hederdir (boşa gider) ve o kimse âhirette hüsranda olanlardandır.”
(Mâide Sûresi, âyet 5)
Hicrî: 06 Receb 1439 Fazilet
Takvimi
ALLÂHÜ TEÂLÂ’YA İMAN
Îmânın altı şartından birincisi, Allâhü Teâlâ’ya îmân etmektir. Şöyle ki; Allâhü Teâlâ vardır. Onun zâtı, bütün kemâl sıfatları ile vasıflanmıştır. Bütün noksan sıfatlardan münezzehtir; uzaktır. Allâhü Teâlâ’nın sıfatları, sıfât-ı zâtiyye ve sıfât-ı sübûtiyye olmak üzere iki kısımdır.
Allâhü Teâlâ’nın sıfât-ı zâtiyyesi altıdır:
Vücûd: Var olmak. Allâhü Teâlâ vardır. Kıdem: Evveli olmamak; ezelî olmak. Allâhü Teâlâ’nın varlığının evveli yoktur. Bekâ: Sonu olmamak; ebedî olmak. Allâhü Teâlâ’nın varlığının sonu yoktur. Vahdâniyet: Birlik. Allâhü Teâlâ zâtında ve sıfatlarında tek olup, ortağı yoktur.Muhâlefetün lilhavâdis: Yaratılanlara hiç benzememek. Allâhü Teâlâ sonradan olan hiç bir şeye benzemez. Akla ne gelirse Allâhü Teâlâ onun gayrıdır. Kıyam binefsihî: Allâhü Teâlâ vücûdunda (varlığında) gayra (hiç bir şeye) muhtaç değildir.
Allâhü Teâlâ’nın sıfât-ı sübûtiyyesi sekizdir:
Hayât: Allâhü Teâlâ diridir ve dirilticidir. İlim: Bilgi. Allâhü Teâlâ her şeyi bilir. Allâhü Teâlâ kalblerde gizlenen niyetleri dahi bilir. Semi’: İşitmek. Allâhü Teâlâ her şeyi işitir. Basar: Görmek. Allâhü Teâlâ her şeyi görür. Allâhü Teâlâ karanlık gecede, kara taşın üzerinde, kara karıncanın yürüdüğünü görür ve ayağının sesini işitir. İrâdet: Dilemek. Allâhü Teâlâ ne dilerse onu dilediği gibi işler. Kudret: Gücü yetmek. Allâhü Teâlâ her şeye kâdirdir. Kelâm: Konuşmak. Allâhü Teâlâ’nın harf ve sese muhtaç olmadan konuşması demektir. Kur’ân-ı Kerîm, Allâh’ın kelâmıdır. Tekvîn: Yoktan var etmek, meydana getirmek, yaratmak. Allâhü Teâlâ bütün mahlûkların yaratıcısıdır.
Allâhü Teâlâ’nın sıfât-ı zâtiyyesi altıdır:
Vücûd: Var olmak. Allâhü Teâlâ vardır. Kıdem: Evveli olmamak; ezelî olmak. Allâhü Teâlâ’nın varlığının evveli yoktur. Bekâ: Sonu olmamak; ebedî olmak. Allâhü Teâlâ’nın varlığının sonu yoktur. Vahdâniyet: Birlik. Allâhü Teâlâ zâtında ve sıfatlarında tek olup, ortağı yoktur.Muhâlefetün lilhavâdis: Yaratılanlara hiç benzememek. Allâhü Teâlâ sonradan olan hiç bir şeye benzemez. Akla ne gelirse Allâhü Teâlâ onun gayrıdır. Kıyam binefsihî: Allâhü Teâlâ vücûdunda (varlığında) gayra (hiç bir şeye) muhtaç değildir.
Allâhü Teâlâ’nın sıfât-ı sübûtiyyesi sekizdir:
Hayât: Allâhü Teâlâ diridir ve dirilticidir. İlim: Bilgi. Allâhü Teâlâ her şeyi bilir. Allâhü Teâlâ kalblerde gizlenen niyetleri dahi bilir. Semi’: İşitmek. Allâhü Teâlâ her şeyi işitir. Basar: Görmek. Allâhü Teâlâ her şeyi görür. Allâhü Teâlâ karanlık gecede, kara taşın üzerinde, kara karıncanın yürüdüğünü görür ve ayağının sesini işitir. İrâdet: Dilemek. Allâhü Teâlâ ne dilerse onu dilediği gibi işler. Kudret: Gücü yetmek. Allâhü Teâlâ her şeye kâdirdir. Kelâm: Konuşmak. Allâhü Teâlâ’nın harf ve sese muhtaç olmadan konuşması demektir. Kur’ân-ı Kerîm, Allâh’ın kelâmıdır. Tekvîn: Yoktan var etmek, meydana getirmek, yaratmak. Allâhü Teâlâ bütün mahlûkların yaratıcısıdır.
(Muhtasar İlmihal, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 06 Receb 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder