قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَرْبَعٌ مِنْ سُنَنِ
الْمُرْسَلِينَ اَلْحَيَاءُ وَالتَّعَطُّرُ وَالنِّكَاحُ وَالسِّوَاكُ. (فيض)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر ."
دورت شى بيغمبرلريك سنتندن در . حيا
صاحب اولمق ، كوزل قوقى سورونمك ، نكاحلانمق ، مسواق قوللانمق ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Dört şey peygamberlerin sünnetindendir: Hayâ sâhibi olmak, güzel koku sürünmek, nikâhlanmak, misvak kullanmak.”
(Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 23 Cemaziyelahir 1439 Fazilet
Takvimi
NİKÂHIN HİKMETİ VE FAYDALARI
Nikâh, Peygamber Efendimizin sünnetlerindendir. Ümmetin fertlerinin artmasına sebep olur. Aileler arasında yakınlık meydana getirerek yardımlaşmayı arttırır, cemiyetin ahlâkını güzelleştirir, çocukların terbiyelerine, karı-koca arasında güzel ülfet ve muâşerete, vatana daha fazla bağlanmaya vesîle olur.
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîflerinde “Ey ümmetim! Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyâmet günü sizinle diğer ümmetlere karşı iftiharda bulunurum.” buyurmuşlardır.
Nikâhın meşrû kılınmasındaki hikmet, faydalar ve güzellikler çok mühimdir. Bu âlemin ve insanlık silsilesinin ezelde takdir buyrulan zamana kadar bir âhenk ve nizâm içerisinde devamı nikâha bağlıdır. Gayr-ı meşrû yakınlaşmalar ile de beşeriyetin devamı mümkün görülebilir. Fakat bu yakınlaşmalar, insanlar arasında zulümlere, kan dökülmesine, neseplerin zâyi olmasına sebep olur ve beşeriyetin mânevi helâki ile neticelenir.
Gayr-ı meşrû yakınlaşmalar, neseplerin karışmasına sebep olur. Gayr-ı meşrû bir çocuk, şefkatli bir babanın himâyesinden, terbiyesinden mahrum olur. Bunun neticesinde çocukları zâyi olur, nesiller kesilir ve nihâyet insâniyet âlemi harap olur.
Gayr-ı meşrû yakınlaşmalar câiz görülecek olsaydı hiçbir kadının bir erkeğe nikâhı mümkün olmazdı. Bu halde insanlar hayvanlar derecesine düşerdi. Hâlbuki insanlar sahip oldukları akıl, iz’ân ve iffet sayesinde mahlûkat arasında en yüksek mertebeye sâhiptirler.
Gayr-ı meşrû yakınlaşmalar kadınlar için felâkettir. Bu latîf cinsin kendine mahsus bir takım vazîfeleri ve hakları vardır. Bu vazîfeler ve haklar ise ancak meşrû şekilde bir âile kurmakla devam eder. Kadınlar ile erkekler arasında nikâhtan başka bir yol ile meydana gelen yakınlaşma kadınları zelil eder. Bir takım hastalıkların meydana gelmesine ve yayılmasına sebep olur. Neticede cemiyetin bozulmasına doğru gider. Hâlbuki dînimizin câiz gördüğü yollar, bu gibi ictimâî âfetlerin zuhûruna mâni ve insâniyetin kıymetini yüceltmeye vesîledir.
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîflerinde “Ey ümmetim! Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyâmet günü sizinle diğer ümmetlere karşı iftiharda bulunurum.” buyurmuşlardır.
Nikâhın meşrû kılınmasındaki hikmet, faydalar ve güzellikler çok mühimdir. Bu âlemin ve insanlık silsilesinin ezelde takdir buyrulan zamana kadar bir âhenk ve nizâm içerisinde devamı nikâha bağlıdır. Gayr-ı meşrû yakınlaşmalar ile de beşeriyetin devamı mümkün görülebilir. Fakat bu yakınlaşmalar, insanlar arasında zulümlere, kan dökülmesine, neseplerin zâyi olmasına sebep olur ve beşeriyetin mânevi helâki ile neticelenir.
Gayr-ı meşrû yakınlaşmalar, neseplerin karışmasına sebep olur. Gayr-ı meşrû bir çocuk, şefkatli bir babanın himâyesinden, terbiyesinden mahrum olur. Bunun neticesinde çocukları zâyi olur, nesiller kesilir ve nihâyet insâniyet âlemi harap olur.
Gayr-ı meşrû yakınlaşmalar câiz görülecek olsaydı hiçbir kadının bir erkeğe nikâhı mümkün olmazdı. Bu halde insanlar hayvanlar derecesine düşerdi. Hâlbuki insanlar sahip oldukları akıl, iz’ân ve iffet sayesinde mahlûkat arasında en yüksek mertebeye sâhiptirler.
Gayr-ı meşrû yakınlaşmalar kadınlar için felâkettir. Bu latîf cinsin kendine mahsus bir takım vazîfeleri ve hakları vardır. Bu vazîfeler ve haklar ise ancak meşrû şekilde bir âile kurmakla devam eder. Kadınlar ile erkekler arasında nikâhtan başka bir yol ile meydana gelen yakınlaşma kadınları zelil eder. Bir takım hastalıkların meydana gelmesine ve yayılmasına sebep olur. Neticede cemiyetin bozulmasına doğru gider. Hâlbuki dînimizin câiz gördüğü yollar, bu gibi ictimâî âfetlerin zuhûruna mâni ve insâniyetin kıymetini yüceltmeye vesîledir.
(Hukûku İslâmiyye ve Istılahât-ı Fıkhiyye Kâmusu)
Hicrî: 23 Cemaziyelahir 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder