25 Mart 2018 Pazar

TEVBE ETMEYİ GECİKTİRMEMELİDİR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ. (ت)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   هر إنسان خطا أدر ( و كوناح إشلر )  خطا إشلينلريك أك خيرلى لرى إيسه جوق توبه أدنلردر ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Her insan hata eder (ve günah işler). Hata işleyenlerin en hayırlıları ise çok tevbe edenleridir.” 
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   07 Receb  1439  Fazilet Takvimi  

TEVBE ETMEYİ GECİKTİRMEMELİDİR

 
Allâhü Teâlâ -meâlen-: “Ey mü’minler, Allâh’a nasûh tevbe ile tevbe edin” (Tahrîm Sûresi, ayet 8) buyurarak mü’minlere günahlarından tevbe etmeyi emretmiştir. Nasûh tevbe, işlenilmiş günahtan, kusurdan dolayı pişman olup ona bir daha dönmemektir.
Allâhü Teâlâ kullarının tevbesini kabûl eder. Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Günahtan tevbe eden, günah işlememiş gibidir.” ve “Kulun ruhu boğazına dayanmadıkça Allâhü Teâlâ onun tevbesini kabûl eder. Ben de günde yüz kere tevbe ederim” buyurmuşlardır.
Tevbe etmeyi devamlı erteleyenler ile münâfıkların tevbesi makbul değildir. Bir kimse büyük bir günah işlese, başka birisi de ona gelip Allâhü Teâlâ’ya tevbe et, zîrâ pek büyük bir günah işledin. Günah işleyene Cenâb-ı Hak kıyâmet günü azab eder, dese, o günah işleyen kimse de “Sonra tevbe ederim” derse helâk olur. Zîrâ hadîs-i şerîfte: “İleride tevbe ederim diyenler helâk oldu” buyurulmuştur.
Günahlarından nasûh tevbe eden kimse günâhı olmayan gibidir. Günahtan tevbe, elbiseyi yıkayan sabun gibidir.
Bir kul, ben ateşten korkarım, deyip tevbe etmiyor, ben cenneti arzuluyorum, deyip sâlih amel işlemiyorsa o yalancıdır, tevbe etmemiştir.
Bir kul ben Resûlullâh’ı seviyorum deyip onun sünnetine uymuyorsa o yalancıdır, tevbe etmemiştir.
Tevbekâr kimse Allah ve Resûlünün sevdiği kimsedir. Zîrâ “Muhakkak Allah çok tevbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever” (Bakara Sûresi, âyet 222) buyurulmuştur.
Akıllı kişiye yaraşan kusur ve günahlarını îtiraf ederek Hazret-i Allah’tan bağışlanmayı istemek, Allah korkusundan ağlamaktır. Çünkü Allâhü Teâlâ, Tevvâb’dır; tevbe eden hiç kimseyi kapısından boş çevirmez.
Naklolunduğuna göre sâlih zâtlardan birisi vefât eder. Onu tanıyanlardan birisi, kendisini rüyada görür ve hâlini sorar. “Nice sıkıntılardan sonra kurtuldum” der. “Kurtuluşu hangi amel ile buldun?” diye sorunca, “Allah korkusundan ağlamak ve çok istiğfar etmekle” der.
Hicrî:   07 Receb  1439  Fazilet Takvimi  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder