25 Aralık 2017 Pazartesi

BİR KAVME BENZEMEYE ÇALIŞAN ONLARDANDIR





قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِخْتِلَافُ اُمَّتِى رَحْمَةٌ. (الجامع الصغير)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   أؤمتميك  ( مجتهدلرينيك دينى حكملرده )  إختلافِ رحمت در ."

 Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ümmetimin (müctehidlerinin dînî hükümlerde) ihtilâfı rahmettir.” 
(Hadîs-i Şerîf, Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî:   07  Rebîulâhir  1439  Fazilet Takvimi 

BİR KAVME BENZEMEYE ÇALIŞAN ONLARDANDIR


İkinci bin yılın müceddidi İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri buyuruyorlar ki:
“İki dîni tasdîk eden (İslâm'dan başka hak din olduğuna inanan) kişi şirk ehlinden sayılır.
İslâm hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden de müşriktir.
Hâlbuki küfürden teberrî etmek (uzaklaşmak) İslâm'ın şartıdır, şirk şâibesinden sakınmak tevhiddir...
Hindûların büyük bildikleri günlere hürmet etmek, Yahûdîlerce bilinen âdetlere uymak küfrü îcâp ettirir. Nitekim bazı câhil Müslümanlar, bilhassa kadınlar, kâfirlerin belli günlerindeki küfür merâsimini icrâ etmektedirler. Bunları, kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar... Böylelikle o merâsime tam mânâsı ile îtinâ ve îtibâr ederler.
İslâmda bunların hepsi şirk ve küfürdür.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 3 /m. 41)
“Bir kere, bir hastanın ziyâretine gitmiştim. Ölümü yaklaşmıştı. Hâline teveccüh ettiğim zaman kalbini şiddetli zulmet içinde gördüm... Bu zulmetin kalkması için ne kadar teveccüh ettiysem de kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler, kendisinde gizli bulunan küfür sıfatındandır. Bu sıkıntıların sebebi küfür ehlini dost edinmesindendir.
Bana mâlum oldu ki bu zulmetlerin kalkması için teveccüh etmek, yerinde bir iş değildir. Zîrâ onun bu zulmetlerden temizlenmesi, küfrün cezâsı olan cehennem azâbına bağlıdır.
Ve bana mâlum oldu ki, onda zerre miktarı îmân mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedî kalmaktan kurtulacaktır.
-Ebedî veya muvakkat (geçici)- cehennem azabı küfre ve küfür sıfatlarına mahsustur. Muvakkat cehennem azabı küfür sıfatının cezası, ebedî cehennem azabı ise küfrün cezasıdır. 
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 1/m. 266)
Hicrî:   07  Rebîulâhir  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder