سُئِلَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ أَكْثَرِ مَا يُدْخِلُ
النَّاسَ الْجَنَّةَ فَقَالَ تَقْوَى اللهِ وَحُسْنُ الْخُلُقِ . (ت)
رسول الله (
صلى الله عليه وسلم ) أفندمزه ! إنسانلريك
أك جوق جنته كرملرينه سبب اولان شى نه در ؟
ديه سورولدى . ! الله دان قورقمق و كوزل آحلاق ! بيوردولر ."
“Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz’e ‘İnsanların en çok cennete
girmelerine sebep olan şey nedir?’ diye soruldu. ‘Allah’tan korkmak ve
güzel ahlâk’ buyurdular.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 11 Rebîulâhir 1439 Fazilet
Takvimi
TAKVÂ’NIN EHEMMİYETİ
Takvâ, haramlardan başka
şüphelileri dahi terk ederek tamamen Rabb'inin ibadetiyle meşgul
olmaktır. Takvâ sâhibi, (kısa zamanda) ayrılacağını bildiği için dünyaya
iltifât etmez. Allâhü Teâlâ'nın rızâsı olmayan şeye vakit ayırmaz.
Böylece nihâyet sıddîklardan olur.
İmâm Gazâlî (rah.) der ki:
Ey oğul, sana Allâhü Teâlâ'nın peygamberlerine ve evliyasına, sâlihlere ve bütün kullarına tavsiye ettiği şeyi tavsiye ediyorum:
Allâhü Teâlâ -meâlen- “Ey Müslümanlar,
Celâlim hakkı için, sizden evvel kitap verilenlere ve hem size, Allah(ın
azâbından) korkun diye tavsiye ettik” (Nisâ sûresi, âyet 131)
buyurmuştur.
Allâhü Teâlâ katında takvâdan daha aziz,
daha kıymetli şey yoktur. Sen de takvânın hakikatine ermek için bütün
gayretinle çalışmalısın.
Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz Muâz bin Cebel'e (r.a.) buyurdu ki:
“Size şunları tavsiye ediyorum:
Takvâ sâhibi olun.
Doğru sözlü, ahde (verdiğiniz söze) vefâlı olun, emânetlere riâyet edin.
İnsanlara zulmetmeyin.
Komşu hakkına riâyet edin.
Yetime merhamet edin.
Sözünüz yumuşak olsun.
Selâmı yayın.
Ameliniz güzel, dünya emelleriniz kısa olsun.
Îmânınızı koruyun ve Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup onunla amel edin.”
Hazret-i Ebûbekr-i Sıddîk'ın: “Muhakkak
ben bir harama düşerim korkusuyla elbette helâlden yetmiş kapıyı terk
ederim” sözü takvânın en güzelini bildirmektedir.
Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve
sellem) buyurdu: “Ya Ali, kim helâlinden yerse dîninde ihlaslı olur,
kalbi incelir, Allah korkusundan gözlerinden yaşlar akar. Duâsı(nın
önünde) perde olmaz; yani duâsı kabul olunur.
Kim şüpheli şeyleri yerse dininde
şüpheye, düşer, kalbi katılaşır, imanı zayıflar, duâsı kabul olunmaz.
İbâdeti az olur."
(Hâdimî, Eyyühe’l-Veled Şerhi)
Hicrî: 11 Rebîulâhir 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder