29 Aralık 2017 Cuma

TAKVÂ’NIN EHEMMİYETİ



سُئِلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ أَكْثَرِ مَا يُدْخِلُ النَّاسَ الْجَنَّةَ فَقَالَ تَقْوَى اللهِ وَحُسْنُ الْخُلُقِ . (ت)
رسول الله ( صلى الله عليه وسلم )  أفندمزه ! إنسانلريك أك جوق جنته كرملرينه سبب اولان شى نه در ؟  ديه سورولدى . ! الله دان قورقمق و كوزل آحلاق ! بيوردولر ."
Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz’e ‘İnsanların en çok cennete girmelerine sebep olan şey nedir?’ diye soruldu. ‘Allah’tan korkmak ve güzel ahlâk’ buyurdular.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   11  Rebîulâhir  1439  Fazilet Takvimi 

TAKVÂ’NIN EHEMMİYETİ


Takvâ, haramlardan başka şüphelileri dahi terk ederek tamamen Rabb'inin ibadetiyle meşgul olmaktır. Takvâ sâhibi, (kısa zamanda) ayrılacağını bildiği için dünyaya iltifât etmez. Allâhü Teâlâ'nın rızâsı olmayan şeye vakit ayırmaz. Böylece nihâyet sıddîklardan olur.
İmâm Gazâlî (rah.) der ki:
Ey oğul, sana Allâhü Teâlâ'nın peygamberlerine ve evliyasına, sâlihlere ve bütün kullarına tavsiye ettiği şeyi tavsiye ediyorum:
Allâhü Teâlâ -meâlen- “Ey Müslümanlar, Celâlim hakkı için, sizden evvel kitap verilenlere ve hem size, Allah(ın azâbından) korkun diye tavsiye ettik” (Nisâ sûresi, âyet 131) buyurmuştur.
Allâhü Teâlâ katında takvâdan daha aziz, daha kıymetli şey yoktur. Sen de takvânın hakikatine ermek için bütün gayretinle çalışmalısın.
Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz Muâz bin Cebel'e (r.a.) buyurdu ki:
“Size şunları tavsiye ediyorum:
Takvâ sâhibi olun.
Doğru sözlü, ahde (verdiğiniz söze) vefâlı olun, emânetlere riâyet edin.
İnsanlara zulmetmeyin.
Komşu hakkına riâyet edin.
Yetime merhamet edin.
Sözünüz yumuşak olsun.
Selâmı yayın.
Ameliniz güzel, dünya emelleriniz kısa olsun.
Îmânınızı koruyun ve Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup onunla amel edin.”
Hazret-i Ebûbekr-i Sıddîk'ın: “Muhakkak ben bir harama düşerim korkusuyla elbette helâlden yetmiş kapıyı terk ederim” sözü takvânın en güzelini bildirmektedir.
Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdu: “Ya Ali, kim helâlinden yerse dîninde ihlaslı olur, kalbi incelir, Allah korkusundan gözlerinden yaşlar akar. Duâsı(nın önünde) perde olmaz; yani duâsı kabul olunur.
Kim şüpheli şeyleri yerse dininde şüpheye, düşer, kalbi katılaşır, imanı zayıflar, duâsı kabul olunmaz. İbâdeti az olur." 
(Hâdimî, Eyyühe’l-Veled Şerhi)
Hicrî:   11  Rebîulâhir  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder