قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ رَجُلٍ يَنْظُرُ إِلَى
وَجْهِ وَالِدَيْهِ نَظْرَةَ رَحْمَةٍ إِلَّا كَتَبَ اللهُ لَهُ بِهَا حَجَّةً
مَقْبُولَةً مَبْرُورَةً. (الجامع الصغير)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر
." بر كمسه ،
آنه باباسنيك يوزونه شفقات و مرحمتله باقارسه ، الله تعالى اونون باقشندان دولاي
كنديسينه مقبول و مبرور ( نافله ) بر حج ثوابى يازار ."
Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve
sellem) buyurdular: “Bir kimse, ana babasının yüzüne şefkat ve
merhametle bakarsa, Allâhü Teâlâ onun bakışından dolayı kendisine makbul
ve mebrûr (nâfile) bir hac sevabı yazar.”
(Hadîs-i Şerîf, Süyûtî,
el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 05 Rebîulâhir 1439 Fazilet
Takvimi
TALK BİN HABÎB (RADIYALLÂHÜ ANH)
Tâbiînden Talk bin Habîb el-Anzî (radıyallâhü anh) ilmi
ile amel eden âlimlerden ve büyük zâhidlerden idi. İbn-i Abbâs, İbn-i
Zübeyr, Cündeb bin Süfyân, Câbir bin Abdullah, Ahnef bin Kays, Enes bin
Mâlik ve diğer bazı sahâbeden (r. anhüm) hadîs rivâyet etmiştir.
Kur'ân-ı Kerîm'i güzel sesiyle en güzel okuyanlardan idi. Anne ve
babasına çok iyilik ederdi.
Talk bin Habîb'in (r.a.), İbn-i Abbâs'tan (radıyallâhü anhümâ)
rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular
ki:
“Dört şey her kime verildi ise, muhakkak ona dünyâ ve âhiretin bütün
hayırları verilmiş demektir: Şükreden kalb, zikreden lisan, belâlara
sabreden beden, nefsinde ve malında asla ihânet etmeyen hanım.”
Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem), Ebû Zerr'e (r.a.) buyurdular
ki:
“Ey Ebû Zer, sana cennet hazînelerinden bir hazineyi bildireyim mi?”
“Tabi, bildiriniz” deyince:
“(O) Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh, (demektir)” buyurdular.
Talk bin Habîb (r.a.) dedi ki: Muhakkak Allâhü Teâlâ'nın kulları
üzerindeki hakkı onların ödeyemeyecekleri kadar büyüktür. Allâhü
Teâlâ'nın kulları üzerindeki nimetleri sayılamayacak kadar çoktur. Öyle
ise sabah tevbe edin, akşam tevbe edin.”
Sa‘d bin İbrahim (r.a.) der ki: “Talk (r.a.) ile her ne vakit
karşılaşsam şöyle söylemeden yanımızdan ayrılmazdı: Allâhım, Mü'minleri
öyle bir doğru yola hidâyet eyle ki, o yolda senin velîlerin (dostların)
azîz, düşmanların zelil olsun, o yolda sana ibâdet olunsun, mü'minler
isyân ederek gazabına dûçâr olmaktan kurtulsun.”
(Hilyetü’l-Evliyâ)
Hicrî: 05 Rebîulâhir 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder