11 Temmuz 2017 Salı

KUR’ÂN-I KERÎM’İ TECVÎD İLE OKUMALIDIR



قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللهِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَنْ تَبُورَ. ( سورة فاطر, ٢٩ )
الله تعالى بيوردى ( مئآلاً ) : " اللهيك كتابنى دائما اوقويانلر و نمازى ( دوروست ) قلب كنديلرينه ورديكيمز رزقلاردان كزلى و آجق إنفاق أتمكده بولونانلر هر حالده اؤيله بر تجارت اومارلركى باتمق إهتمالى يوقدر ."

Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen): “Allâh’ın kitabını dâimâ okuyanlar ve namazı (dürüst) kılıp kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık infakta bulunanlar her halde öyle bir ticaret umarlar ki batmak ihtimâli yoktur.” 
(Fâtır sûresi, âyet 29)
Hicrî:   07  Şevval  1438  Fazilet Takvimi

KUR’ÂN-I KERÎM’İ TECVÎD İLE OKUMALIDIR


Her Müslüman'ın namazı câiz olacak kadar Kur'ân-ı Kerîm'den sûre veya âyet ezberlemesi farz-ı ayın olduğu gibi namazının bozulmaması için Kur'ân-ı Kerîm'i lahn-i celîden yani harf, hareke yahut sükûn hatasından kurtaracak kadar tecvîd bilmesi ve ona riâyet etmesi de farz-ı ayındır. Lahn-i hafî (harfleri hatalı olarak kalın yahut ince okumak, idgâmı terk etmek gibi hatalar)dan kurtaracak kadar tecvîd bilmek ise farz-ı kifâyedir. Bunları bildiren Tecvîd ilmini öğrenmenin ve Kur'ân-ı Kerîm'i tecvîdli okumanın farz olduğu kitab, sünnet ve icmâ ile sâbittir. (Tecvîd-i Reşâdiye)
Kur'ân-ı Kerîm, tecvîdiyle inzal olunmuş ve tecvîdiyle okunmuştur. Nitekim âyet-i celîlede -meâlen-: “Onu gönlüne iyi tesbit edelim diye böyle indirdik ve fevkalâde bir tertîl ile tertîl eyledik” (Furkân sûresi, âyet 32) buyurulmuştur. Hz. Ali (r.a.): “Tertîl, harfleri tecvîdli okumak ve vakfları bilmektir” buyurdular. (Şerh-i Mukaddime-i Cezerî)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Kur'ân-ı Kerîm'i tecvîd üzere okumayı emretmiş, tecvîde riâyet etmeden okumayı da yasaklamış ve “Nice Kur’ân okuyanlar vardır ki, Kur’ân onlara lanet eder” buyurmuşlardır.
Abdullah bin Mes'ûd (r.a.): “Kur’ân’ı tecvîd ile okuyun, güzel sesle onu süsleyin ve onu Arapça’nın kaidelerine uygun olarak okuyun. Çünkü Kur’ân, Arapça’dır. Muhakkak Allâhü Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’i Arapça’nın kâidelerine uygun olarak okuyanları sever” buyurmuşlardır. (Tayyibetü’n-Neşr)
Büyük kırâet âlimi İbnü'l-Cezerî şöyle buyurmuştur: “Kur’ân-ı Kerîm’i tecvîde riâyetle okumak, vâcibtir, lâzımdır. Kur’an-ı Kerîm’i tecvîdiyle okumayan kimse günahkârdır. Çünkü Allâhü Teâlâ, onu tecvîdle indirdi ve bize kadar tecvîdle geldi. Tecvîd tilâvetin süsü, edâ ve kırâetin de zînetidir.” (Mukaddime-i Cezerî)
Tecvîd öğrenmeye imkânı olduğu halde, böyle bir mes'uliyeti kibirlenerek küçük gören ve tecvîd öğrenmeyen kimse günahkâr olur. Ancak dilindeki bir özürden dolayı tecvîd ile okuyamayan yahut tecvîd öğreten birini bulamayan kimse mâzûr sayılır.
Hicrî:   07  Şevval  1438  Fazilet Takvimi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder