13 Temmuz 2017 Perşembe

MUVAFFAKİYET ANCAK ALLÂH’IN YARDIMI İLEDİR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَنْظَرَ مُعْسِرًا أَوْ وَضَعَ لَهُ أَظَلَّهُ اللهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ تَحْتَ ظِلِّ عَرْشِهِ يَوْمَ لَا ظِلَّ إِلَّا ظِلُّهُ. (ت)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر ."    كيم فقير بورجليه مهلت ورير ويا بورجونو ( ن بر قسمنى ويا تمامنى ) اونه باغشلرسه ، الله تعالى اونى هجبر كولكه نين اولماديغى قيامت كونون ده عرشى نين كولكه سنده كولكه لنديرير ."

Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim fakir borçluya mühlet verir veya borcunu(n bir kısmını veya tamamını) ona bağışlarsa, Allâhü Teâlâ onu hiçbir gölgenin olmadığı kıyâmet gününde Arş’ının gölgesinde gölgelendirir.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   12  Şevval  1438  Fazilet Takvimi 

MUVAFFAKİYET ANCAK ALLÂH’IN YARDIMI İLEDİR


Evliyâdan Sehl bin Abdullah Tüsterî (rh.) buyurdu:
“Kul güzel bir amel işler ve: ‘Yâ Rabbi, sen fazlınla beni bu amele muvaffak kıldın, bana yardım ettin, bana bu ameli işlemeyi kolaylaştırdın” derse Allâhü Teâlâ o kimseden razı olur ve: “Ey kulum, ameli sen işledin, bana itâat ettin, bana yaklaştın” buyurur.
Eğer o kimse bu ameli kendinden bilir ve: “Bu ameli ben işledim, Allâhü Teâlâ'ya itâat ettim, ona yaklaştım” derse, Allâhü Teâlâ ona itibar etmez ve:
“Seni bu amele ben muvaffak kıldım, sana yardım ettim, ameli sana kolaylaştırdım” buyurur. (Şerhu Celâlüddin Kerekî ale’l-Hıkem)

HAREMEYN-İ ŞERÎFEYN’E SURRE GÖNDERİLMESİ

Surre, her sene Hac mevsiminden önce Haremeyn-i Şerîfeyn'in (Mekke ve Medîne) eşrâfına, ahâlisine ve muhtaçlarına gönderilen hediyelerdir.
Haremeyn-i Şerîfeyn ahâlîsine ilk defa Abbâsî halîfelerinden “Muktedir Billâh” surre göndermiştir.
1389 senesinde Osmanlı sultanlarından Haremeyn-i Şerîfeyn'in şerîf ve seyyidlerine, âlim ve hademelerine ilk olarak Edirne'den 80.000 altın surre gönderen Gâzî Yıldırım Bâyezîd Han'dır. Ondan sonra padişahlar muntazaman surre gönderdiler.
Peygamber Efendimizin sefere çıktıklarında husûsi eşyalarını taşıyan deveye mahmil-i şerif denirdi. Sonraları teberrüken bir mahmil devesi düzenlenip Ka‘be örtüsü ve bazı hediyeler yüklenerek hacı kâfilelerinin önünde gönderilmesi uygun görülmüştü. İlk olarak mahmil tertîb edip gönderen Emevîler zamanında Ebu'l-Hasan Ahmed ve oğullarıdır.
Yavuz Sultan Selim Han 1518 senesi Kasım ayında Şam şehrinden bir muhteşem mahmil hazırlayıp Hicaz'a göndermiştir. Mısır seferinden sonra Kâhire'den diğer bir mahmil daha hazırlayarak yollamıştır. Her iki mahmil de Halîfe'nin şanına yaraşır şekilde kıymetli ve süslüydü.
Osmanlı Devleti zamanında her sene biri Mısır'dan diğeri Şam yoluyla İstanbul'dan olmak üzere iki mahmil-i şerif gönderilirdi. (Osmanlı Padişahlarının Haremeyn Hizmetleri)
Hicrî:   12  Şevval  1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder