26 Nisan 2025 Cumartesi

NAMAZDA GEÇEN VAKİTLER


 

قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : مَنْ يَعْبُدُ اللّٰهَ عَلٰى حَرْفٍ فَاِنْ اَصَابَهُ خَيْرٌ اطْمَاَنَّ بِهِ وَاِنْ اَصَابَتْهُ فِتْنَةٌ انْقَلَبَ عَلٰى وَجْهِهِ خَسِرَ الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةَ ذٰلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبِينُ. (سورة الحج، ١١)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : إنسانلردان أؤيلسى ده واردر كى ، اللهه ( دينيك ) بر طرافى أؤزه ره عبادت أدر . أكر اونه بر خير دوقونورسه اونونله يوره كى راحات أدر و أكر بر مهنت دوقونورسه يوزو أوزه رينه كرى دونر . دنياده ده آخرتده ده زيانه اوغرامشدر . إشده آبآجق زيان بودور ، بو . "

Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-:İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allâh’a (dinin) bir tarafı üzere ibadet eder. Eğer ona bir hayır dokunursa onunla yüreği rahat eder ve eğer bir mihnet dokunursa yüzü üzerine geri döner. Dünyada da âhirette de ziyana uğramıştır. İşte apaçık ziyan budur, bu.”

(Hac Sûresi, âyet 11)

Hicrî:  28 Şevvâl   1446  Fazilet Takvim

 

 

NAMAZDA GEÇEN VAKİTLER

 

Namazda geçen vakitler, kulun bu âlemdeki en sevinçli vakitleridir. Namazın misâli, Hz. Allâh’ın bu âlemde mânevî ziyafet için hazırladığı ev gibidir. Ona dâhil olan, Hak Teâlâ’nın davetine icâbet edip ziyafetine girmiş olur. Nitekim Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) “Gözümün nuru (sevincim), namazda kılındı.” buyurmuşlardır.

Kimin namazı, kendisini ferahlandırıp sevindirmez, bilakis namazda âzâları zincirlenmiş, kalbi sanki hapsolunmuş gibi hissederse bu kimse, efendisinden kaçmış bir köle gibidir.

Hz. Allah, namaz ile nefsin şehvetlerini hapsetmeyi emir buyurdu. Zira namaz, nefsin kusurlarına keffâret ve kul için mânevî temizliktir; namaz ile kula, rahmet-i İlâhiyye erişir.

“Ve namaz şüphe yok ki ağır bir iştir. Ancak Hak’tan korkanlar için değil.” (Bakara Sûresi, âyet 45)buyurulmuştur. Yani namaz, nefislere ağır gelir; ancak huşû sahibi ve Hak Teâlâ’nın nuru ile kalbi temizlenmiş, onun rızasına yaklaşmış kullara ağır gelmez, buyurulmuştur.

YEDİ ŞEY OLMADAN YEDİ ŞEY FAYDA VERMEZ

Hikmet sahibi bir zât şöyle söylemiştir: Yedi şeyi yapmadan, diğer yedi şeyi yapan kimse, bu yaptıklarından bir fayda görmez.

Günahlardan kaçınmayana, “Allâhü Teâlâ’nın azâbından korkuyorum.” sözü fayda vermez.

Sâlih ameller işlemeyenlere, “Ben, Allâhü Teâlâ’dan sevap istiyorum.” sözü fayda vermez.

İbadet yapmaya ve hayır işlemeye kalbiyle niyet edip de hayrı işlemek için gayret göstermeyene, bu niyeti fayda vermez.

Kendini hayır işlemeye muvaffak kılması için Allâhü Teâlâ’ya dua ettiği hâlde, amel etmeyene, bu duası fayda vermez.

İşlediği günahlardan dolayı pişman olmayana, istiğfârı; Estağfirullâh demesi fayda vermez.

Başkalarının gördüğü yerde sâlih ve hayırlı ameller işleyip görmedikleri yerde de kötü amel işleyenlere, bu sâlih amelleri fayda vermez.

İbadet yapmakta gayretli olup da amellerini ihlasla; sırf Allah rızası için yapmayana, ihlâssız amelleri fayda vermez.

Hicrî:  28  Şevvâl  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder