قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ الْمُسْلِمَ الْمُسَدِّدَ لَيُدْرِكُ دَرَجَةَ الصَّوَّامِ الْقَوَّامِ بِآيَاتِ اللهِ بِحُسْنِ خُلُقِهِ وَكَرَمِ ضَرِيبَتِهِ. (حم)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق عادل و دوغرو بر مسلمان ، آخلاقنيك كوزللكى و طابعتنده كى جومرتليكى سبب إيله دائما اوروج طوطان و الله تعالى ، نيك حكملرى إيله عمل أدن كمسنيك دره جسينه ألبتده اولاشر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak âdil ve doğru bir Müslüman, ahlâkının güzelliği ve tabiatındaki cömertliği sebebi ile dâima oruç tutan ve Allâhü Teâlâ’nın hükümleri ile amel eden kimsenin derecesine elbette ulaşır.”
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 21 Şevvâl 1446 Fazilet Takvim
CÖMERT İÇİN KÜÇÜK SEBEPLER KÂFİDİR
İmâm-ı Rabbânî kuddise sirruh Hazretleri, mürîdlerinden Mirzâ Arabhân’a yazdıkları bir mektuplarında, darda olan Hâmid adındaki diğer bir kardeşine yardım etmesi husûsunda buyurmuşlardır ki:
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Mahlûkat, Allâhü Teâlâ’nın iyâli mesabesindedir. (Siz, nasıl ailenizin nafakasını ve ihtiyaçlarını temin ediyorsanız, Allâhü Teâlâ da bütün yaratılmışların sahibidir, hepsinin rızkına kefildir.) Mahlûkatı arasından Allâhü Teâlâ’ya en sevgili olanı da Allâhü Teâlâ’nın iyâline (kullarına) iyilik ve ihsanda bulunanıdır.” buyurmuşlardır.
Hak Sübhânehû, mahlûkâtının rızıklarını muhakkak vereceğini vaad etmiştir. Bu sebeple mahlûkâtı, onun iyâli mesabesinde olur. Kim bir şahsın iyâline iyilik ve ihsanda bulunur, onların bir sıkıntısını yüklenirse, bu kimse elbette o aile sahibinin sevdiği bir kimse olur. Zira sıkıntısını gidermekle onun yükünü hafifletmiştir.
Bu sebeple başınızı ağrıtma cüretini buluyoruz ki Hâfız Hâmid, sâlih ve Kur’ân-ı Mecîd’i güzel okuyan bir zâttır. Fakat ailesinin kalabalık olması onun zihnini meşgul etmektedir. Ailesinin ihtiyaçlarını görme mesuliyetine güç yetiremiyor. Sizden isteğimiz, kereminizle bu zâtın yardımına yetişmeniz, ona yardımcı olmanızdır. Cömert kimselerin cömertlikte bulunmaları için küçük sebepler kâfidir. Vesselâm. (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 2, m. 90)
MEVLİD-İ ŞERÎFTEN
Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn,
Çok alâmetler belürdi gelmeden.
Ol Rebîü’l-evvel ayı nicesi,
On ikinci gice isneyn gicesi.
Ol gice kim doğdu ol Hayru’l-beşer,
Anası anda neler gördü neler.
Didi gördüm ol habîbin anesi:
Bir aceb nur kim güneş pervânesi.
Berk urub çıkdı evimden nâgehân,
Göklere dek nûr ile doldu cihân. (Süleyman Çelebi)
Hicrî: 21 Şevvâl 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder