قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا تَوَضَّأَ الرَّجُلُ الْمُسْلِمُ خَرَجَتْ ذُنُوبُهُ مِنْ سَمْعِهِ وَبَصَرِهِ وَيَدَيْهِ وَرِجْلَيْهِ فَإِنْ قَعَدَ قَعَدَ مَغْفُورًا لَهُ. (حم)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : مسلمان بر كمسه عبدست آلديغى زمان كوناحلرى ؛ قلاغندان ، كوزوندن ، أللرندن و آياقلرندان دوكولب كيدر , بو كمسه اوطورسه ( عبدستدن سوكره بر عبادت إيله مشغول اولماسه بيله ) ، باغشلانمش اولرق اوطورمش اولور . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Müslüman bir kimse abdest aldığı zaman günahları; kulağından, gözünden, ellerinden ve ayaklarından dökülüp gider. Bu kimse otursa (abdestten sonra bir ibadet ile meşgul olmasa bile), bağışlanmış olarak oturmuş olur.”
(Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 12 Şevvâl 1446 Fazilet Takvim
ABDESTE DAİR BAZI HÜKÜMLER
Abdestin farz, vacip, mendûb, mekruh ve haram olan hükümleri vardır. Mesela yer/mekân değiştirilmeden veyahut alınan abdest ile abdestsiz sahih olmayan bir tâat edâ olunmadan, abdest üzerine abdest almak -suyu israf olacağından- mekruhtur. Bunu, vakıf ve medrese sularından yapmak haramdır.
Abdesti olmayana, namaz kılmak için abdest almak farzdır. Kur’ân-ı Kerîm’de Mâide Sûresi’nin 6. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız vakit yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız ve başlarınıza mesh edip ayaklarınızı da her iki topuğa kadar yıkayınız. Eğer cünüp iseniz guslediniz (tamamen yıkanınız)…” buyurulmuştur.
Abdestsiz namazın makbul olmadığı hakkında Sevgili Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Muhakkak Allâhü Teâlâ, abdestsiz kılınan namazı kabul etmez.” buyurmuştur.
Cenaze namazı veya tilâvet secdesi için de abdestli olmalıdır. Çünkü namaz için şart olan şeyler, bunlar için de şart kılınmıştır.
Kur’ân-ı Kerîm’e dokunmak için de abdest almak farzdır. Kur’ân-ı Kerîm’de -meâlen-: “Ona (Kur’ân-ı Kerîm’e) tamamen temizlenmiş (abdestli) olanlardan başkası el süremez.” (Vâkıa S., âyet 79) buyurulmuştur.
Mushaf hakkında yazısız ve yazılı kısım, hükmen müsâvî olmakla Mushaf-ı şerîfin yazılı yerine abdestsiz el sürülmediği gibi yazı bulunmayan kenarına dahi abdestsiz dokunulmaz. Tefsir kitaplarına dahi abdestsiz el sürülmez.
Kâbe-i Muazzama’yı tavaf etmek için abdest almak vaciptir. Hadîs-i şerîfte, “Beytullâh’ı (Kâbe’yi) tavaf, namaz gibidir. Ancak, Allâhü Teâlâ, tavafta konuşmayı helâl kılmıştır. Kim tavafta konuşursa ancak hayır konuşsun.” buyurulmuştur.
Hicrî: 12 Şevvâl 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder