قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : رَكْعَتَانِ يَرْكَعُهُمَا ابْنُ آدَمَ فِي جَوْفِ اللَّيْلِ الْآخِرِ خَيْرٌ لَهُ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا. (فيض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : آدم اوغلونون ، كجنيك صون أؤجده برينده قلديغى إيكى ركعت ( تهجد نمازى ) ، دنيادان و دنياداكى هر شيدن دها خيرليدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Âdemoğlunun, gecenin son üçte birinde kıldığı iki rekât (teheccüd namazı), dünyadan ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 04 Şevvâl 1446 Fazilet Takvim
TEHECCÜD NAMAZININ FAZİLETİ
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Farz namazdan sonra en faziletli namaz, gece (teheccüd) namazıdır.” buyurmuşlardır.
Cenâb-ı Hak, teheccüd namazı kılanları, birçok âyet-i celîlelerde medh ü senâ buyurmuştur:
“Takvâ sahipleri, gecelerini, Rablerinin rızâsı için secde ve kıyâm ile (namaz kılarak) geçirirler.” (Furkân S., â. 64)
“Takvâ sahiplerinin yanları, (teheccüd için rahat) döşeklerinden uzaklaşır. Onlar, (Allâh’ın celâlinden) korkarak ve (rahmetini) umarak Rablerine dua ederler ve Cenâb-ı Hakk’ın bahşettiği nimetlerden fakirlere infâk ederler. İşte onlar (teheccüd sahipleri) için, işlediklerine mükâfat olarak saklanılan, gözleri şen (gönülleri mesrûr) eden nimetlerin yüksek mâhiyetini, (ne bir melek, ne de bir peygamber) hiçbir nefis anlayamaz.” (Secde S., â 16- 17)
Bu âyet-i kerîmede, teheccüd namazına devam edenlerin, âhirette nâil olacakları mükâfat bildiriliyor. O ne büyük mükâfattır ki, onun mâhiyetini idrâke, maddî ve manevî hiçbir marifet vasıtasının kifâyet etmeyeceği, onun ancak Allâh’ın ezelî olan ilminde mahfuz bulunduğu, Cenâb-ı Hak tarafından haber veriliyor.
Allâme Kastalânî (rah.) şöyle nakletmiştir:
“Cenâb-ı Hak, bazı sıdk ve ihlâs sahiplerine şöyle ilhâm buyurmuştur: Birtakım kullarım vardır ki, onlar, bana ibadet ederler, ben de onlara muhabbet ederim. Onların bana aşk ve iştiyâkı vardır, ben de onlara müştâkım. Onlar, beni zikrederler, ben de onları mağfiret ederim. Ey mümin kulum! Sen de onların yolundan gidersen, sana da muhabbet ederim. Bunun üzerine mümin kul sual eder: “Bu sevgili kullarının şiâr ve alâmetleri nedir yâ Rabbi!”
Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Bu sâdık kullarım, kuşların yuvalarına iştiyâkı gibi akşamı özlerler. Gece karanlığı çökünce Dergâh-ı Ulûhiyyet’ime karşı ayakta namaza dururlar, yüzlerini secdeye sürerler. Bana, kendi kelâmımla münâcât ve nimetlerime şükrederler. Bu sâdık kullarıma ilk ihsânım, onların kalplerine rahmet ve feyzimi saçmaktır. Ben onları nasıl tanıyorsam, onları da İlâhî feyzimden yakînen haberdâr ederim.”
Hicrî: 04 Şevvâl 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder