قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا مِنْ قَوْمٍ اِجْتَمَعُوا يَذْكُرُونَ اللهَ لَا يُرِيدُونَ بِذَلِكَ إِلَّا وَجْهَهُ إِلَّا نَادَاهُمْ مُنَادٍ مِنَ السَّمَاءِ أَنْ قُومُوا مَغْفُورًا لَكُمْ قَدْ بُدِّلَتْ سَيِّئَاتُكُمْ حَسَنَاتٍ. (حم)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : الله تعالى ، ي ذكرتمك إيجن طوبلانان و بونونله سادجه الله رضاسنى مراد أدن هر طوبلوليغه سمادان بر منادى شويله ندا أدر : مغفرت اولنديغونوز حالده قالقين . محقق كوناحلرينز ، ثوابلره تبديل أدلدى . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Allâhü Teâlâ’yı zikretmek için toplanan ve bununla sadece Allah rızâsını murat eden her topluluğa semâdan bir münâdî şöyle nidâ eder: Mağfiret olunduğunuz hâlde kalkın. Muhakkak günahlarınız, sevaplara tebdîl edildi.”
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 28 Rebîulâhir 1446 Fazilet Takvim
BÂYEZÎD-İ BESTÂMÎ (K.S.) HAZRETLERİNDEN
Silsile-i Sâdât’ın beşinci halkası olan Ebû Yezîd Tayfûr el-Bestâmî (k.s.) Hazretlerinin ismi Tayfûr, künyesi Ebû Yezîd, lakabı Sultânü’l-Ârifîn’dir. Hicrî 188 (M. 803) senesinde -İran’ın kuzeyinde, Hazar Denizi yakınındaki- Bistâm şehrinde dünyaya geldi. 261 (M. 874) veya 264 (M. 877) senesinde âhirete irtihâl ettiler.
Mübarek Sözlerinden:
“Hakka vâsıl olanlar, hürmete riâyet ederek vâsıl olmuşlardır. Kovulanlar da hürmeti terk ettikleri için kovulmuşlardır.”
Bir kişi gelip “Bana, kurtuluşuma vesile olacak bir şey öğretiniz.” dedi. “Şu iki şeyi iyi öğren. Bunları aklından çıkarmazsan başka bir şeye ihtiyacın olmaz: Allâhü Teâlâ seni bilir, seni ve yaptıklarını her zaman görür.” buyurdular.
“İşlediğin günahın sana zarar verdiği gibi mümin kardeşini hakir ve küçük görmen de aynı şekilde zarar verir.”
“Ya olduğun gibi görün veya göründüğün gibi ol.”
“Kiminle arkadaşlık edelim?” diye soruldu, buyurdular ki:
“Hasta olduğun zaman seni ziyaret edecek, günah işlediğin zaman senin için tevbe ve istiğfâr edecek kişiyle. Zira o, senin işlediğin şeyleri bilir.” Yani, senin işlediğin günahları görür ve o günahı kendi günahı kabul eder. Bu günahtan hem kendisi tevbe eder, hem de senin tevbe etmene vesîle olur.
“Beni Rabb’ime yaklaştıracak bir amel söyleyiniz” denildi;
“Evliyâullahı sev ki onlar da seni sevsinler. Zira Allâhü Teâlâ, evliyâsının kalblerine rahmetiyle nazar eder. Umulur ki Allâhü Teâlâ, bir velî kulunun kalbinde sana da rahmetiyle nazar eder de seni affeder.” buyurdular.
“Bana, ‘Bunu niçin yapmadın?’ denilmesi, ‘Niçin bunu yaptın?’ denilmesinden daha sevimlidir.”
“Kerâmet gösteren, hattâ havada uçan birini görseniz, Allâhü Teâlâ’nın emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınmaktaki, dinin hududunu muhafaza ve dinin hükümlerini yerine getirmekteki hâlini görmedikçe ona aslâ itibar etmeyin.”
(Silsile-i Sâdât, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 28Rebîulâhir 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"