27 Haziran 2024 Perşembe

HAKÎKÎ TEVBE -1


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَا أَيُّهَا النَّاسُ تُوبُوا إِلَى اللهِ وَاسْتَغْفِرُوهُ فَإِنِّي أَتُوبُ فِي الْيَوْمِ مِائَةَ مَرَّةٍ. (م)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أى إنسانلر ! الله تعالى يه توبه و إستغفار أديك . محقق بن ، كونده يوز دفا توبه أده رم . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Ey insanlar! Allâhü Teâlâ’ya tevbe ve istiğfâr edin. Muhakkak ben, günde yüz defa tevbe ederim.”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:    21  Zilhicce   1445  Fazilet Takvim

 

HAKÎKÎ TEVBE -1

 

Resûlullah Efendimize (s.a.v.) hizmet eden Ensâr’dan Sa‘lebe bin Abdurrahman isminde bir genç vardı. Bir gün Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), onu bir ihtiyaç için bir yere gönderdi. Sa‘lebe (r.a.), yolda bir evin önünden geçtiği sırada içeride bir hanımı uygun olmayan bir hâlde gördü ve birkaç defa ona baktı. Fakat o anda pişman olup hakkında, Resûlullâh’a (s.a.v.) vahiy inmesinden korkarak arkasına bakmadan oradan kaçtı. Mekke-i Mükerreme ile Medîne-i Münevvere arasında bir dağa gidip oraya saklandı.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) kırk gün kadar onu göremedi. Sonra Cebrâîl aleyhisselâm gelerek, “Yâ Muhammed (s.a.v.)! Rabbin Azze ve Celle, sana selâm ediyor ve buyuruyor ki: ‘Ümmetinden falan zât, şu dağlar arasına kaçmıştır. Cehennem’imden bana sığınıyor.” dedi. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Hazret-i Ömer ve Selmân-ı Fârisî (r. anhümâ)’ya, gidip Sa‘lebe’yi alıp gelmelerini emrettiler.

Onlar da yola koyulup Medîne-i Münevvere’nin geçitlerinden birinde onu, göz yaşları içinde tevbe ile meşgul hâlde buldular. Sa‘lebe (r.a.), Hazret-i Ömer’e (r.a.) “Resûlullah (s.a.v.), benim günahımı biliyor mu?” diye sordu. O da “Bu husûsta bilgim yok, ancak Resûlullah (s.a.v.), dün seni andı ve ağladı. Beni ve Selmân’ı da seni bulmamız için gönderdi.” dedi. Sa‘lebe, “O hâlde ey Ömer! Beni, Resûlullâh’ın huzuruna, Bilâl kamet okuyup namaza duracakları esnada çıkar.” dedi.

Hz. Ömer (r.a.) de kabul edip onu Medîne’ye götürdüler. Vardıklarında Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), sabah namazını kıldırıyordu. Hz. Ömer ve Selman (r. anhümâ) hemen safa girip namaza durdular. Sa‘lebe (r.a.) ise Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübârek sesini işitince bayılıp düştü.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) namazdan selam verince ayağa kalkıp Sa‘lebe’ye seslendiler. O da “Buyurun yâ Resûlallah!” dedi. Efendimiz (s.a.v.), Sa‘lebe’ye bakıp “Kaçmanın sebebi nedir?” diye suâl ettiler. O da “Günahımdır yâ Resûlallah!” dedi.

-Devamı yarın-

Hicrî:    21 Zilhicce  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder