MERASİMLER ÇOCUKLARA ŞAHSİYET KAZANDIRIR

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ تَفَقَّهَ فِي دِينِ اللهِ كَفَاهُ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ وَرَزَقَهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ. (اَبُو حنيفة)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم الله تعالى ، نيك ديننده تفقه أدرسه ( دينى علملرى أؤكرنرسه ) الله عز و جله ، اوكا ( هر إشنده ) كافى در و اونى ، هيج اومماديغى يردن رزقلانديريورير . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kim Allâhü Teâlâ’nın dininde tefakkuh ederse (dînî ilimleri öğrenirse) Allah Azze ve Celle, ona (her işinde) kâfîdir ve onu, hiç ummadığı yerden rızıklandırıverir.”

(Müsned-i Ebû Hanîfe)

Hicrî:    18  Zilhicce   1445  Fazilet Takvim

 

MERASİMLER ÇOCUKLARA ŞAHSİYET KAZANDIRIR

 

Çocukların zaman zaman dinimizce meşrû görülen bir surette icrâ edilen mevlid, düğün, nişan gibi merasimlere götürülmeleri, onların ruhî ve ictimâî (psikolojik ve sosyal) olarak yetişmeleri bakımından büyük ehemmiyet taşır. Merasimler sayesinde çocuklar, sosyal münasebetlere alışmış, üzerlerine düşen vazifeleri büyüklerinden öğrenmiş olurlar.

Merasimler, ictimâî (sosyal) münasebetlerde uyulması gereken usûl ve âdetlerdir. Nitekim insanlar, günlük işlerini, tekrar eden bir düzen içerisinde yapmaktadırlar. Ölüm, doğum, evlilik, bayram, sünnet gibi fevkalâde hâdiselerde bu düzen bozulur, insan ne yapacağını bilemeyebilir. Merasimlerde icrâ edilecek gelenekler, bu gibi hâllerde insanın ne yapacağını göstermekte, işini kolaylaştırmaktadır.

Çocuklara, hasta ziyaretine gidecekse, nasıl geçmiş olsun diyeceği, sünnet veya nişansa, nasıl tebrik edeceği, bir süre oynamadan annesinin yanında durmak mecburiyetinde kalacağı, bir ihtiyacı olursa nasıl ve kime söyleyeceği husûsunda merasimlere gitmeden önce ön bilgiler verilmelidir.

3 ila 12 yaş arasında merasimlere alışmış çocuklarda, buna alışmamış olan çocuklarda görülen çekingenlik, merasimlere gitmeme ve lüzumsuz bulma temâyülü görülmez. Merasimlere götürülen bir çocuğa, 12-13 yaşına gelip, mükellef çağına ulaştığında, artık anne-babasının çocuğu olarak değil, kendi şahsiyetinin bir ifadesi olarak tebrik ve taziyede bulunacağı anlatılmalıdır. İnsanların hususi günlerinde onlara destek olmanın, acı veya sevinçlerini paylaşmanın mühim olduğunu hissettirip, ictimâî münasebetleri güçlü kişileri örnek göstererek, çocuklar, cemiyet münasebetlerine özendirilmelidir.

Diğer yandan merasimlerde çocukların gösterdikleri menfî tavırlar, hem çocuk hem de anne için hoş olmayan bir hâl ortaya çıkarmaktadır. Anne babalar, çocuklarına dâima şefkatle muamele etmeli, onların kontrolsüz hareketlerini, kızmadan, çocuklarını incitmeden düzeltmeye çalışmalıdır.

Hicrî:    18 Zilhicce  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"