3 Haziran 2024 Pazartesi

AKÎKA KURBANI MÜSTEHÂBDIR


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ مَعَ الْغُلَامِ عَقِيقَةً فَأَهْرِيقُوا عَنْهُ الدَّمَ وَأَمِيطُوا عَنْهُ اْلأَذَى. (هـ)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق هر جوجق إيجن بر عقيقه واردر . او حالده اونون إيجن قربان كسين و ( صاجنى طراش أدرك ) اوندان أزاي دف أدين . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Muhakkak her çocuk için bir akîka vardır. O hâlde onun için kurban kesin ve (saçını tıraş ederek) ondan ezâyı def edin.”

(Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:    26  Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

AKÎKA KURBANI MÜSTEHÂBDIR

 

Yeni doğan çocuğun başındaki tüylere “akîka” ismi verilir. Çocuk için Cenâb-ı Hakk’a şükür olarak kesilen kurbana da “Akîka/Nesîke kurbanı” denir.

Akîka kurbanı kesmek, Hanefî Mezhebi’nde müstehab, diğer mezheplerde sünnettir. Akîka kurbanı, çocuğun doğduğu günden itibaren kesilebilir. Yedinci günü kesmek daha faziletlidir.

Kurban olmaya elverişli bir hayvan, akîkaya da yeterli olur. Erkek ve kız çocuk için birer kurban kesilmesi kâfîdir. Bazı âlimler, erkek çocuk için iki kurban kesilir, demişlerdir.

Akîka kurbanı kesilirken, çocuğun anası yahut babası, “Yâ Rabbi! Bu, benim çocuğumun akîkasıdır. Bu kurban, onun Cehennem ateşinden kurtuluş fidyesi olsun.” diye dua eder.

Vaktiyle akîka kurbanı kesilmemiş olan kimse, kendi nâmına bir kurban kesebilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Allâhü Teâlâ’nın emri ile peygamberliğini ilan etmesinden sonra kendileri için ve doğduklarında iki torunu için akîka kesmişlerdir.

Akîka kurbanının etinden, sahibi yiyebilir, başkalarına yedirebilir ve etin bir kısmını, tamamını veya kurbanın kendisini bağışlayabilir. Çocuklar, Allâh’ın lütfudur. Bu kurbanlar da o lütfa karşı birer şükürdür.

 

KİŞİ HANGİ KURBANDAN YİYEMEZ

 

Kişi, nezrettiği (adadığı) kurbandan kendisi yiyemez. Usûlünün (yani, ana-babası, dedeleri ve ninelerinin), fürû‘unun (yani çocukları ve torunlarının), aile ve akrabalarından nafakası üzerine lâzım olanların da yemesi câiz değildir. Gayrimüslimlere ve zenginlere yedirmek de câiz olmaz. Yedirilirse, o yedirdiği miktarın bedelini, fakirlere tasadduk etmek lâzım gelir.

Kişinin hayatta iken yaptığı vasiyeti üzerine, öldükten sonra malının üçte birinden kesilen kurbanı, vârisleri yiyemezler, zenginlere de yediremezler; onu fakirlere verirler. Fakat vârisler, kendi istekleriyle kestikleri kurbandan yiyebilir ve başkasına da yedirebilir. Zira bir kimse kurban kesse ve sevabını, vefat eden kimseye bağışlasa, kendi kurbanı gibi yer ve başkasına da yedirir.

Hicrî:    26 Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder