قَالَتْ أُمُّ الْمُؤْمِنِينَ أُمُّ سَلَمَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا : كَانَ أَكْثَرُ دُعَائِهِ (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْبِي عَلَى دِينِكَ. (ت)
مؤمنلريك آنسى أم سلمه ( رضى الله عنها ) بيوردوكى : رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) أك جوق يابتغى دعا ( لرندان بريسى ده ) ‘ يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْبِي عَلَى دِينِكَ ’ دعاسى إيدى .’’ ( معناسى : أى قلبلرى جويرن اللهم ! بنم قلبمى ، دينيك أوزرينه ثابت قل . ) . "
Müminlerin annesi Ümmü Seleme (r. anhâ) buyurdu ki: “Resûlullah Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) en çok yaptığı dua(larından birisi de) ‘Yâ mukallibe’l-kulûb, sebbit kalbî alâ dînike’ duası idi.” (Manası: Ey kalpleri çeviren Allâh’ım!Benim kalbimi, dinin üzerine sabit kıl.)
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 15 Zilhicce 1445 Fazilet Takvim
KALBİ MUHAFAZA ETMEK
Erzurumlu İbrahim Hakkı (rah.) Hazretleri, çok mühim ve lüzumlu bulunan, kalbin muhafazasını şöyle bildirir:
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır: “Dikkat ediniz! Vücutta bir küçük et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün vücut iyi olur, o kötü olursa bütün vücut kötü olur: İyi bilin ki o, kalptir.” Öyleyse kalbin ıslahına dikkat ve gayret etmek gayet mühim bir iştir.
Kalbin muhafazasında şu esaslara riâyet etmelidir:
• Hak Teâlâ’nın, kulunun kalbinden haberdar olduğunu bilmelidir. Nitekim Allâhü Teâlâ -meâlen-: “…O, kalplerin içindekini hakkıyla bilir.” (Mülk Sûresi, âyet 13) buyurmuş ve böylece, insanları kalben kötülüklere, hatalara meyletmekten sakındırmıştır.
• Kalp, Allâhü Teâlâ’nın nazargâhı (baktığı yer)dir. Nitekim bir hadîs-i şerîfte, “Allâhü Teâlâ, sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza itibar etmez. Ancak sizin kalplerinize ve amellerinize itibar eder.” buyurulmuştur.
Başka insanlara karşı yüzünü, büyük bir ihtimam ile yıkayıp kirlerden temizleyerek mümkün olduğunca güzelleştiren kimsenin hâli ne acayiptir. Bir âciz mahlûk için bu kadar dikkat eder de Allâh’ın nazargâhı olan kalbini, kötülüklerden temizlemekte ve meleklerin ahlâkı ile süslemekte ihtimam göstermez. Rabb’inin, ondaki ayıpları görmesine ehemmiyet vermez. Hattâ kalbini öyle kirler ve rezillikler ile doldurarak ihmal eder ki, insanlar, onlardan birisini bilseler, hemen ondan iğrenip uzaklaşırlardı.
• Kalpteki cevherlerin başı, akıl ve hidayettir; en üstünü ise, iki cihan saadetine sebep olan marifet; yani Hak Teâlâ’yı bilmektir. Bundan sonra, sâlih niyet ve güzel itikaddır (Ehl-i Sünnet ve cemaat itikadına sahip olmaktır). Sonra çeşitli ilimler ve hikmetlerdir. Sonra güzel huyları ve kıymetli hasletleri elde etmek gelir. Şu hâlde, böyle cevher ve sırlar mahzeni, marifet kaynağı olan gönül evini, kötü vasıflardan, cehaletin âfetlerinden, şeytanın vesveselerinden koruyup gözetmek, en mühim bir vazifedir.
Hicrî: 15 Zilhicce 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder