17 Şubat 2023 Cuma

MÎRAÇ MUCİZESİ


 

عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ مَسْعُودٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ : ...فَأُعْطِيَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ثَلَاثًا أُعْطِيَ الصَّلَوَاتِ الْخَمْسَ وَأُعْطِيَ خَوَاتِيمَ سُورَةِ الْبَقَرَةِ وَغُفِرَ لِمَنْ لَمْ يُشْرِكْ بِاللهِ مِنْ أُمَّتِهِ شَيْئًا اَلْمُقْحِمَاتُ. (م)

عبدالله بن مسعود رضى الله عنه ده دكى :  ( معراج كجسنده ) رسول الله صلى الله عليه وسلمه أؤج شى ورلدى : بش وقت نماز ، بقره سوره سنيك صون إيكى آيتى ( آمن الرسول ... ) و أمتندن ، هجبر شئ اللهه شرك ( اورطق ) قوشمايانلريك بيوك كوناحلرينيك باغشلاناجاغى ( مجده سى ) . "

Abdullah bin Mes’ûd (r.a.) dedi ki):  “…(Mîraç Gecesi’nde) Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’e üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin son iki âyeti (Âmenerrasûlü...) ve ümmetinden, hiçbir şeyi Allâh’a şirk (ortak) koşmayanların büyük günahlarının bağışlanacağı (müjdesi).”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:  26  Receb    1444 Fazilet Takvim

 

MÎRAÇ MUCİZESİ

 

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Hicret’ten bir buçuk sene evvel Receb ayının 27. gecesi Burak ile Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya götürüldü. Sonra mîraç (bir nevi asansör) ile Sahre’den (Mescid-i Aksâ’daki büyük kayadan) dünya semâsına çıkarıldı. Semâ katlarının her birinde peygamberlerden biriyle görüştü. Onlarla selamlaşıp konuştuktan sonra Sidre-i Müntehâ’ya ulaştı. Oradan da Refref’e bindi ve huzur-ı İlâhî’ye vardı. Kendisine, Allâhü Teâlâ’nın melekûtünden birçok acâyibât gösterildi.

Huzûr-ı İlâhî’ye varınca “Ettehıyyâtü lillâhi vessalevâtü ve’t-tayyibât” diyerek Cenâb-ı Hakk’ı övdü. Allâhü Teâlâ tarafından kendisine ikrâmla “Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtühû” diye hitâb olundu. Ve bu selâmın şerefine Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, ümmetini de dâhil edip “Esselâmü aleynâ ve alâ ıbâdillâhi’s-sâlihîn” dedi. Bir gece ve gündüzde elli vakit namaz emrolunmuşken Resûlullah Efendimizin tekrar tekrar yalvarması ile beş vakte hafifletildi. Geri dönerken bütün dereceleri ile Cennetleri ve bütün derekeleri ile Cehennem’i gördüler.

Beytü’l-Makdis’e gelip Mekke-i Mükerreme’ye doğru yola çıkınca, Kureyş kervanını gördü. Sabah olunca yaşanan hâdiseleri insanlara haber verdi. Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e Beytü’l-Makdis’ten ve Kureyş kervanının hâlinden suâl ettiler. Sordukları şeylerden birer birer açıkça haber verince, Allâh’ın yardımına mazhar olanlar tasdik ettiler; imandan nasibi olmayanlar ise inkâr ettiler.

Sabah mescide çıkıp Kureyş’e haber verdi. Şaşkınlık ve inkârdan kimi el çırpıyor, kimi elini başına koyuyordu. İman etmiş olanlardan bazıları, dinden döndüler. İçlerinden bir kısmı Hazret-i Ebûbekr’e (r.a.) koştu. Hz. Ebûbekir, “Eğer bunu o söylediyse şüphesiz doğrudur.” dedi. “Onu, bunda da mı tasdik ediyorsun?” dediler. “Ben onu bundan daha ötesinde de -yani peygamberliğini tasdik ediyorum!” dedi. Bunun üzerine “Sıddîk” diye isimlendirildi.

Hicrî:     26 Receb  1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder