18 Şubat 2023 Cumartesi

SELMÂN-I FÂRİSÎ (R.A.)


عَنْ سَلْمَانَ رَضِىَ اللهُ عَنْهُ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : رِبَاطُ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ خَيْرٌ مِنْ صِيَامِ شَهْرٍ وَقِيَامِهِ. (م)

سلمان فارسى دن رضى الله عنه ) شويله روايت اولندى : رسول الله أفندمز صلى الله عليه وسلم ، يك شويله بيوردقلرينى إشتدم :  ( الله يولنده ) بركون و بر كجه نوبت طوطمق ، بر آي  ( كوندوزونى ) اوروجلى و كجسنى عبادتله كجرمكدن دها خيرليدر . "

Selmân-ı Fârisî’den (r.a.) şöyle rivâyet olundu: Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduklarını işittim:  “ (Allah yolunda) bir gün ve bir gece nöbet tutmak, bir ayı (gündüzünü) oruçlu ve gecesini ibadetle geçirmekten daha hayırlıdır.”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:  27  Receb    1444 Fazilet Takvim

 

SELMÂN-I FÂRİSÎ (R.A.)

 

Silsile-i Sâdât’ın ikinci halkası olan Selmân-ı Fârisî (r.a.), Ashâb-ı Kirâm’ın büyüklerinden ve meşhurlarındandır. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sohbetleri şerefiyle en yüksek manevî derecelere kavuşmuştur. Ashâb-ı Kirâm arasında en hayırlı, en zâhid, en faziletli ve Peygamber Efendimize en yakın olanlardandı.

Aslen İranlı olup İsfahân yakınındaki Cey kasabasındandır. Müslüman olunca Peygamberimiz (s.a.v.) ona, “Selmân” ismini verdiler ve onu Ebu’d-Derdâ (r.a.) ile kardeş yaptılar.

Selmân-ı Fârisî Hazretlerinin bulunduğu bir mecliste herkes nesebini söylemiş, sıra Selmân-ı Fârisî Hazretlerine gelince o da, ‘Selmân ibnü’l-İslâm’ diye cevap vermiş ve ondan sonra Selmân ibnü’l-İslâm diye anılmıştır. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) tarafından kendisine “Selmânü’l-Hayr (Hayırlı Selmân)” lakabı bahşedilmiştir. Peygamber Efendimizin  mübarek saçlarını tıraş ettikleri için berberlerin pîri sayılmıştır.

Selmân-ı Fârisî (r.a.), Hicret’in beşinci yılına kadar köle olarak yaşamıştı. Bu sebeple Bedir ve Uhud harplerine katılamasa da Hendek ve sonraki bütün harplere iştirak etmiştir. Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) irtihâlinden sonra da ihtiyar hâline rağmen Şam ve Irak fetihlerine katılmıştır.

Selmân-ı Fârisî (r.a.), çok kuvvetli biriydi. Hendek Harbi’nde Ashâb-ı Kirâm, Medîne etrafında Peygamberimiz (s.a.v.) ile beraber hendek kazarlarken Selmân-ı Fârisî (r.a.) de çalışıyor ve on kişinin yapacağı işi, tek başına yapıyordu. İmanındaki sadakati, o günlerdeki büyük hizmetleri ve samimiyeti, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ve Ashâbı arasında kendisine karşı pek derin bir alâka ve muhabbet uyandırmıştı. İstisnasız herkes Hz. Selmân’ı (r.a.) seviyordu. Ensâr, onu sahiplenerek, “Selmân bizdendir.” dediler. Bunun üzerine Muhâcirler, “Hayır, Selmân bizdendir.” demeye başladılar. Bunu işiten Resûlullah Efendimiz de (s.a.v.), “Selmân bizdendir, o, Ehl-i Beytimdendir.” buyurarak onu Ehl-i Beyt’ine dâhil etmiştir.

Selmân-ı Fârisî Hazretleri, uzun ömür yaşayanlardandır. Hazret-i Osman’ın (r.a.) halîfeliği devrinde hastalanmış, Hicretin 33. (M. 654) senesinde, Irak’ta, Medâin şehrinde âhirete irtihâl etmişlerdir. (Silsiletü’z-Zeheb, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:     27 Receb  1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder