15 Mayıs 2021 Cumartesi

HER İŞİ GÜZEL BİR NİYETLE YAPMAK


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  إِنَّمَا الْأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ وَإِنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى. (خ)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  : عمللر ( ين حكمى ) آنجق نيتلره كوره در . هركسيك نيت أتديكى نه إيسه ألينه كججك اولان آنجق اودور  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ameller(in hükmü) ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur.”

(Sahîh-i Buhârî)

Hicrî:   03  Şevval     1442    Fazilet Takvim

 

HER İŞİ GÜZEL BİR NİYETLE YAPMAK

 

İbnü’l-Esîr, et-Târîhu’l-Bâhir fi’d-Devleti’l-Atabekiyye isimli eserinde şöyle diyor:

Nureddin Zengî, her amelini sâlih ve güzel bir niyet ile işlerdi. Sâlihlere ve evliyaya çok hürmet ederdi. Hicaz taraflarında çok ibadet ve takvâsı ile meşhur, sâlihlerden bir zât vardı. Onunla devamlı mektuplaşırdı.

Bir gün bu zât, Nureddin Zengî’nin çevgân (at üzerinde oynanan eski bir oyun) oynadığını işitti. Bunun üzerine ona, “Ben sizin gibi bir zâtın öyle oyun eğlence ile uğraşacağını, faydasız şeyler için atları yoracağını düşünmezdim” diye yazdı. Nureddin Zengî ona şu cevabı yazdı: “Vallâhi, beni çevgân oynamaya sevk eden sebep, oyun ve eğlence arzusu değildir. Lâkin biz din düşmanlarına yakın bir hudut boyunda bulunmakta ve cihâdla meşgul olmaktayız. Bazen oluyor ki; bir anda bir düşman haberi geliyor, hemen atlanıp onun peşine gidiyoruz. Bununla birlikte gece gündüz, yaz kış aralıksız olarak gazâya devam etmek mümkün olmuyor. Zira askeri dinlendirmek de gerekiyor. Öyle vakitlerde atları bağlı olarak bıraktığımızda hantallaşıyorlar, düşman peşine sürdüğümüzde takibi uzun müddet devam ettiremiyorlar. Bu hâldeki at, harp meydanında ileri ve geri manevraları da süratle yapamıyor. Bu sebeple biz, atlarımıza binip bu oyunla onları zinde ve canlı tutuyoruz. Beni, çevgâna sevk eden sebep sadece bundan ibarettir.”

İşte bu hâl, yani her işini, sâlih bir niyetle yapmak, ilmiyle amel eden sâlihlerin alâmetidir.

Nitekim İmâm-ı Rabbânî Hazretleri şöyle buyurmuşlardır:

Bütün hâl ve hareketlerde, Allâhü Teâlâ’nın rızâsını gözetmeye ve İslam dininin icaplarına riâyet ederek beden ve kalb ile amel etmeye gayret etmek lazımdır. İşte böyle yapıldığı takdirde insan, zâhiriyle (bedeniyle) ve bâtını ile (kalbiyle), Allâhü Teâlâ’ya yönelmiş, Allâhü Teâlâ’yı zikretmiş olur.

Mesela uyku, başından sonuna kadar tamamen gaflettir. Fakat bir kul, ibadetlerinde tembellikten kurtulmak ve ibadetlerini daha uyanık olarak edâ etmek niyetiyle uyursa, bu uyku bir ibadet olur. Bu niyetle uyumaya devam ettiği müddetçe de o kimse sanki ibadette gibidir. Çünkü o kimsenin niyeti, ibadetleri daha iyi edâ etmektir…

(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 3, m. 17)

Hicrî:   03   Şevval     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder