5 Mayıs 2021 Çarşamba

MÜMİN MERHAMETLİ OLUR

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  اَلرَّجُلُ يُطِيلُ السَّفَرَ أَشْعَثَ أَغْبَرَ يَمُدُّ يَدَيْهِ إِلَى السَّمَاءِ يَا رَبِّ يَا رَبِّ وَمَطْعَمُهُ حَرَامٌ وَمَشْرَبُهُ حَرَامٌ وَمَلْبَسُهُ حَرَامٌ وَغُذِيَ بِالْحَرَامِ فَأَنَّى يُسْتَجَابُ لِذٰلِكَ. (م)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  : بر آدامكى ، ( خيرلى بر عمل إيجن ) اوزون بر يولجوليغه جقمش ، صاجلرى داغنق ، بريشان ويوزى طوز إيجنده در . بو آدام أللرينى سمايه اوزاترده " ياربى ، ياربى " ديرك دعا أدر . حالبوكى اونون يديكى حرام ، إجتكى حرام ، كيديكى حرامدر , حرام ايله بسلنب بيومشدر , بويله كشنك دعاسى نصل قبول اولونور ؟  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Bir adam ki, (hayırlı bir amel için) uzun bir yolculuğa çıkmış, saçları dağınık, perişan ve yüzü toz içindedir. Bu adam ellerini semaya uzatır da ‘Yâ Rabbi, Yâ Rabbi’ diyerek dua eder. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır. Haram ile beslenip büyümüştür. Böyle kişinin duası nasıl kabul olunur?”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:   24   Ramazan     1442    Fazilet Takvim

 

MÜMİN MERHAMETLİ OLUR

 
Merhamet, kalplerde var olan yumuşaklıktır. Bir insanın merhameti, imanının alâmetidir. Kimin kalbinde merhamet yoksa, onun imanı kemâle ermemiş demektir.
İmâm Kurtubî (rah.) dedi ki: “Merhamet, belâya maruz kalmış birini veya küçük bir çocuğu ya da zayıf birini gördüğü zaman, insanın içinde hissettiği bir acıma hissidir. Bu his onu, sıkıntıya düşmüş olana iyilikte bulunmaya, şefkat göstermeye ve çektiği sıkıntıyı bir an önce gidermeye sevk eder.”
Bu dünyadaki merhametin tamamı, Allâhü Teâlâ’nın kulları için ayırdığı yüz rahmetinden yalnız bir tanesidir. Hazret-i Allah geriye kalan doksan dokuzunu kıyamet günü için saklamıştır ki; onunla kullarına rahmet edecektir. Bu dünyada merhameti bulunan kimseye, Allâhü Teâlâ âhiret gününde onun dünyada gösterdiği merhameti miktarınca rahmet edecektir. Katılığı ve kabalığı sebebiyle kalbinden merhameti silinmiş, zayıflara iyilikte bulunmayan, sıkıntıda olanlara karşı şefkat ve merhameti olmayan kimse ise âhiretteki nasipsizliğinin alâmeti olarak bu dünyada iken şakî ve isyankâr olmuş olur. Bu felâkete dûçâr olmaktan, Allâhü Teâlâ’nın himayesine sığınırız.
Muhyiddin ibn-i Arabî (rah.)  şöyle buyurmuştur: “Hakîkî merhamet, başka kişilere faydalı olmayı murad etmektir. Faydalı olmak niyeti, bir kalpten gitmiş olursa, merhametin yerini başkalarına kötülük yapma hissi alır. Artık o kalbin sahibi hayır düşünemez, sürekli başkasına kötülük yapmayı düşünür, şakî (bedbaht) işte budur. Dolayısıyla artık ondan iman da gider.
Peygamberimiz (s.a.v.) “Kendisine cehennem ateşi haram olacak kimseyi size haber vereyim mi?” buyurdu. (Ashâb-ı Kirâm) “Haber verin, yâ Resûlallâh” dediler. “Ağır başlı, yumuşak huylu, insanlara lütufla yaklaşan ve herkese kolaylık gösteren kişidir.” buyurdular.
Çok katı olmak hoş görülmediği gibi çok fazla yumuşak huylu olmak da hoş görülmemiştir. Nitekim Araplar buna misal olarak; “Yaş olma sıkılırsın, kuru olma kırılırsın.” demişlerdir. Yani işlerin hayırlısı, orta hâlli olanıdır.

Hicrî:   24   Ramazan     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder