قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَثَلُ الْعَالِمِ الَّذِي يُعَلِّمُ النَّاسَ الْخَيْرَ وَيَنْسَى نَفْسَهُ كَمَثَلِ السِّرَاجِ يُضِيءُ لِلنَّاسِ وَيُحْرِقُ نَفْسَهُ. (طب)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : إنسانلره خيرى أمر أديب كندسنى اونوطان ( عمل أتمين ) عالمين مثالى ، إنسانلرى آيدنلاتركن كندسنى ياقب توكتن قندلين ( مومون ) حالى كبيدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İnsanlara hayrı emredip kendisini unutan (amel etmeyen) âlimin misali, insanları aydınlatırken kendisini yakıp tüketen kandilin (mumun) hâli gibidir.”
(Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr)
Hicrî: 09 Şevval 1442 Fazilet Takvim
İSTEDİM Kİ BANA ŞAHİT OLSUNLAR
Hakem (r.a.) şöyle anlattı:
Ben, Ebû Ümeyye’yi (r.a.) Mescid-i Harâm’da bir farz namazı kılarken gördüm. Bu farz namazdan sonra (mescidin içerisinde) farklı farklı yerlerde namaz kıldı. Namazı bitirdiğinde, “Senin böyle yapmandaki hikmet nedir?” diye sordum. Dedi ki:
“Ben, Zilzâl Sûresi’ni okumuştum. Orada, ‘O gün (yer), bütün haberlerini anlatacaktır.’ (meâlindeki 4.) âyet-i kerîmeyi okuyunca istedim ki secde ettiğim yerler kıyamet günü bana şahit olsunlar. Onun için böyle yaptım.”
NAMAZDAN SONRAKİ TESBİHLERİN HİKMETİ
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri, bir mektubunda şöyle buyurmuşlardır:
…Farz namazlar kılındıktan sonra 33’er defa tesbih, tahmid, tekbir ve bir defa da tehlil okuyarak 100’e bâliğ olan tesbîhâtın okunmasındaki hikmet, bu fakirin ilmine göre; namazın edâsı esnasında vâki olan noksanlıkları telafi etmek ve bu ibadetin lâyıkı vechile yapılamadığını itirâftır. Bu ibadeti yerine getirmek, Allâhü Teâlâ’nın muvaffak buyurması ile kolay olursa ‘Elhamdülillâh’ diyerek bu nimetin şükrünü edâ etmek, Allâhü Teâlâ’dan başkasını ibadete lâyık görmemek lazımdır.
Namazı şartlarına ve edeplerine riâyet ederek edâ etmeli; sonra da ‘Sübhânallâh’ diyerek noksanlıklar telafi edilmelidir. ‘Elhamdülillâh’ diyerek (namaz kılmaya) muvaffak olma nimetine şükredilmelidir. ‘Allâhü Ekber’ diyerek de Allâhü Teâlâ’dan başkasının, ibadete müstehak olduğu inkâr edildiği zaman, bu namaz Allâhü Teâlâ Hazretlerinin kabulüne lâyık olur. Böyle bir namazı kılan da kurtuluşa eren bir musallî olur. Allâh’ım, Efendimiz (s.a.v.) hürmetine bizi kurtuluşa eren musallîlerden eyle!..
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1, m. 304)
Hicrî: 09 Şevval 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder