ÖMRÜ BOŞA GEÇİRMEMEK LÂZIMDIR

قَالَ اللهُ تَعَالَى: يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍ مُحْضَرًا وَمَا عَمِلَتْ مِنْ سُٓوءٍ تَوَدُّ لَوْ اَنَّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُٓ اَمَدًا بَعِيدًا وَيُحَذِّرُكُمُ اللهُ نَفْسَهُ وَاللهُ رَؤُفٌ بِالْعِبَادِ. (سورة آل عمران، ۳٠ )

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  :    "  او كون كى ، هركس خيردان هر نه إشلمش ايسه اونى حضرلامش اولرق بولاجقدر . كوتولكدن ده نه يابمش ايسه اونونله كندى آراسنده اوزاق بر مسافه بولنماسنى تمنى أدجكدر . و الله تعالى ، سزه كندسندن قورقمانزى ( أمير ) بيورور . والله تعالى قللارنى جوق أسركيجيدر   . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen):: “...O gün ki, herkes hayırdan her ne işlemiş ise onu hazırlanmış olarak bulacaktır. Kötülükten de ne yapmış ise onunla kendi arasında uzak bir mesafe bulunmasını temenni edecektir. Ve Allâhü Teâlâ, size kendisinden korkmanızı (emir) buyurur. Ve Allâhü Teâlâ, kullarını çok esirgeyicidir.”

(Âl-i İmrân Sûresi, âyet 30)

Hicrî:   13   Receep     1442    Fazilet Takvim

 

ÖMRÜ BOŞA GEÇİRMEMEK LÂZIMDIR

 

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Allâhü Teâlâ’nın, kulundan yüz çevirdiğinin alâmeti, kulun mâlâyanî (dünya ve âhiretine faydası olmayan şeyler) ile meşgul olmasıdır.” Bir kimse, ömründen ibadet etmeksizin boş yere geçirdiği bir an için dahi çok pişman olmalıdır. Zira insanlar, Hz. Allâh’a, ancak ibadet etsin diye yaratılmıştır. Hz. Allah, Zâriyât Sûresi’nin 56. âyet-i kerîmesinde (meâlen): “Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler için yarattım.” buyurmuştur.

Fıkıh ve hadîs âlimi aynı zamanda tasavvuf büyüklerinden Yûnus bin Abdullah (rh.) (v. 1038) bir gün müridleriyle biraz sohbet etti. Sonra onların yüzlerine bakıp ‘Âh!’ eyledi. Müritleri, “Ey Şeyhimiz! Neden bize bakıp ‘Âh’ ettiniz?” diye sordular. Şeyh Hazretleri, “Benim de sizin de ömürlerimizden birer saat eksildi. Onun için ‘Âh’ eyledim. Zira ömürden böyle saatlerin eksilmesiyle günler geçer. Günlerin geçmesiyle ömür eksilir, gider. Kişi bir gün ansızın döner, bakar ki ömür bitmiş. İşte o zaman ömrünü ibadetsiz geçiren kimseye son pişmanlık fayda vermez.” dedi.

 

MÜBAHLARIN BİLE FAZLASINDAN KAÇINMAK

 

İmâm-ı Rabbânî Hazretleri şöyle buyurmuşlardır:

…Bütün zamanlarda, husûsiyle de şu zamanda, mübahların fazlasından tamamıyla kaçmak çok zor olunca, mümkün olduğu kadar haramlardan şiddetle kaçınmak ve (hiç olmazsa) mübahların fazlasını işleme dâiresini iyice daraltmak gerekir. İşlendiğinde pişman olup daima ondan istiğfâr etmek, mübahları fazla işlemenin harama götüren kapıyı aralamak olduğuna inanarak, bütün vakitlerde Allâhü Teâlâ’ya ilticâ etmek ve yalvarmak lâzımdır.

Bu pişmanlık, istiğfâr, ilticâ ve yalvarmanın; mübahların fazlasından kaçınmak makâmına kâim olması, âfetlerini def edip onlardan muhâfaza etmesi umulur. Büyüklerden bir zât şöyle buyurmuştur: “(İşledikleri günahın pişmanlığından dolayı) âsîlerin gönül kırıklığı (ve pişmanlıkları), itaat edenlerin taata atılmasından, Allâhü Teâlâ’ya daha sevimlidir.”

(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1, m. 76)

Hicrî:   13   Receep     1442    Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"