قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَا تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ لَا يَضُرُّهُمْ مَنْ خَالَفَهُمْ. (م)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ، " أمتمدن دائما دين دشمانلرينه قارشى غالب كلجك ، حق أؤزرينه ثابت اولاجق و مخالفلرى كنديلرينه ضرار وره ميه جك بر طوبلولق ، ( قيامته قدار ) هج أكسك اولماياجقدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ümmetimden dâima din düşmanlarına karşı galib gelecek, hak üzerine sabit olacak ve muhâlifleri kendilerine zarar veremeyecek bir topluluk, (kıyamete kadar) hiç eksik olmayacaktır.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 27 Cemâziyelahir 1442 Fazilet Takvim
ASHÂB-I KİRÂM’A UYMAK, SÜNNETE UYMAKTIR
Ömer bin Abdülazîz (rah.) Hazretleri, Basra valisi Adiy bin Ertat’a yazdığı bir mektupta şöyle demiştir:
“Ben sana, Hazret-i Allâh’a karşı takvâlı olmanı ve dinî hususlarda orta yolu tutmanı ve aşırılığa gitmemeni, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in sünnet-i seniyyesine tâbi olmanı, sünnet-i seniyye ile sabit olan hususlarda bidat ehlinin sonradan ortaya çıkardıkları şeyleri terk etmeni tavsiye ediyorum.
Sünnet-i seniyyeye sımsıkı sarıl. Çünkü sünnet-i seniyyeyi müminlere yol kılan Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, onun aksine hareket etmekten hangi tehlikelerin, hangi ayak kaymalarının, hangi aşırılıkların doğacağını en iyi bilendir.
Ashâb-ı Kirâm’ın kendileri için razı oldukları şeylere, sen de kendi nefsin için razı ol. Çünkü onlar yaptıkları bir işi vâkıf oldukları ilim ile yapmışlardır. Terk ettikleri işi de sahip oldukları keskin basîret ile terk etmişlerdir. Onlar, işlerin hakikatlerini en iyi şekilde bilirlerdi. Eğer bidat olarak çıkan şeyde bir fazilet bulunmuş olsaydı, elbette, ona uymaya Ashâb-ı Kirâm daha lâyık idiler.
Eğer, ‘Ashâb-ı Kirâm’dan sonra bir takım işler ortaya çıktı, hâller değişti!’ derseniz, deriz ki; O bidatleri, Ashâb’ın yolunu takip etmeyen, kendilerini Ashâb’dan üstün görenler ortaya çıkarmıştır. Hâlbuki Ashâb-ı Kirâm sâbikûndur (dinde önde gidenlerdir). Onlar kâfi gelecek kadar konuştular, sadra şifâ olan şeyleri anlattılar. Ashâb’ın yolunu tutmayıp onların gösterdikleri yola noksanlık ve ziyâdelik katmaya kalkışanlar pişman olurlar. Bidat ehlinin kimisi noksanda, kimisi de aşırılıktadır. Hâlbuki en doğru ve orta yol, Ashâb-ı Kirâm’ın yoludur.”
Hicrî: 27 Cemâziyelahir 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder