SERİYYÜ’S-SEKATÎ HAZRETLERİNDEN

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  لِيَحْجُزْكَ عَنِ النَّاسِ مَا تَعْلَمُ مِنْ نَفْسِكَ. (هب)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  ( أى أبو زر ! ) كندى قصورلرنى بلمن ، إنسانلرداكنى كورمنه مانى اولسون . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “(Ey Ebû Zer!) Kendi kusurlarını bilmen, insanlardakini görmene mâni olsun.”

(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Hicrî:   16   Recep     1442    Fazilet Takvim

 

SERİYYÜ’S-SEKATÎ HAZRETLERİNDEN

 

Evliyâullâhın büyüklerinden olan Seriyyü’s-Sekatî (rah.) şöyle buyurdu:

Ben, Allâhü Teâlâ’ya itaatın daha ucuz ve daha rahat olduğunu; Allâh’a isyanın ise hem pahalı ve hem de daha yorucu olduğunu görüyorum.

Şunu iyi bil ki! Muhakkak marifet-i ilâhî, kalbe yerleşmek ister. Hayâ varsa yerleşir, yoksa kalpten çekilir.

Kim işini yarına bırakmayı âdet edinirse, kıyamet günü hüsran ve pişmanlığı artar.

Kendisine verilen nimetlerin kadir ve kıymetini bilmeyen kimseden, o nimetler hiç anlamadığı bir şekilde geri alınıverir.

Kendisinde olmayan meziyetlerle insanların gözüne girmeye çalışan, onların gözünü boyayan kimse, Allâhü Teâlâ’nın rahmet nazarından düşer.

Amellerin en güzeli şu beş şeydir: Günahlara pişman olup ağlamak, ayıp ve noksanlarını düzeltmek, gaybı bilen Allâhü Teâlâ’ya itaat etmek, kalplerden pası temizlemek, seni günaha sürükleyen şeylere âlet olmamaktır.

“Kişi sıhhatte olduğu müddetçe (Allâhü Teâlâ’dan) korkması, ümidinden daha faziletlidir. Ölüm alâmetleri belirdiği zaman ise ümidi, korkusundan daha faziletlidir.” Kendisine “Bu nasıl olur efendim?” denildiğinde şöyle cevap verdi: “Zira kişi, Allâh’a karşı muhabbetinde samimi olursa, ölüm anında ümidi fazla ve Rabb’ine karşı zannı güzel olur. Sıhhatli iken Allâh’a karşı muhabbetinde samimi olmazsa, ölüm anında zannı kötü olur, ümidi de yüksek olmaz.”

Benim âkıbetim falandan daha güzel, demeye cüret edebileceğim hiç kimseyi tanımıyorum.

Ben, “Günahlarım sebebiyle yüzüm kararmış mıdır?” korkusuyla her gün iki defa aynaya bakarım.

Sünnet-i seniyyeye uymakla beraber yapılan az amel, bidat ile yapılan çok amelden daha hayırlıdır. Takvâ ile işlenen amel(in sevabı) nasıl az olabilir ki?

Hicrî:   16   Receep     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

HER ŞEYİN DÜZENİ; İYİ OLMASI DÖRT ŞEYDEDİR

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  لَا تُرَوِّعُوا الْمُسْلِمَ فَإِنَّ رَوْعَةَ الْمُسْلِمِ ظُلْمٌ عَظِيمٌ. (فيض)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  مسلمانى قورقتماينز زيرى مسلمانى قورقتمق ، بيوك بر ظلمدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Müslümanı korkutmayınız. Zira Müslümanı korkutmak, büyük bir zulümdür.”

(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Hicrî:   15   Recep     1442    Fazilet Takvim

 

HER ŞEYİN DÜZENİ; İYİ OLMASI DÖRT ŞEYDEDİR

 

Bu âlemin düzeninin iyi olarak devam etmesinin şartları şöyle beyan edilmiştir:

Dünyanın düzeni, iyi olması dört şeydedir; Peygamberler, âlimler, (adâlet ile hükmeden) hâkimler ve (helâl ve harama dikkat eden) tüccarlar.

Sabrın iyi olması dört şeydedir; Allah korkusu, şevk (ibadetlerde istekli olmak), zühd (nefsine uymayıp takvâlı olmak) ve murâkabe etmek.

Hakîkî imanın iyi olması dört şeydedir; Hikmet talep etmek, dâimâ  basîretli olmak, gayretli olmak ve sünnet-i seniyyeye uymak.

Cihâdın iyi olması dört şeydedir; Emr-i bi’l-marûf, nehy-i ani’l-münker (iyiliği emredip kötülükten sakındırmak), hamiyyet (haysiyet ve fazilet sahibi olmak) ve salâbet (din kuvvetinin olması).

Adâletin iyi olması dört şeydedir; Fehim (doğru bir anlayış ve idrak), dîne uymak, ilim ve hilim (yumuşak huy) sahibi olmak.

Erkeğin iyi olması dört şeydedir; Doğruluk, iyi bahtlılık, tevâzu ve kanâat sahibi olmak.

Kadının iyi olması dört şeydedir; Gayretli ve iffetli olmak, örtünmek ve emanete riâyet etmek.

Âlimlerin iyi olması dört şeydedir; Doğru söylemek, nasihat etmek, ilmi yüce tutmak ve bildiğiyle amel etmek.

İlim tahsil eden talebelerin iyi olması dört şeydedir; Doğru şeyleri işitmek, nasihati kabul etmek, ilimden bahsetmek ve âlime hürmet etmek.

 

BİLMECELER

 

Bize üç müsafir geldi, iki oğul, iki baba? (Çocuk, Baba, Dede)

Gitti gelmez, geldi gitmez? (Gençlik, İhtiyârlık)

Gelir bir bir, gider bir bir, gelen gider, giden gelmez, bu nedir? (Doğan, Ölen)

Hicrî:   15   Receep     1442    Fazilet Takvim

 

 
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"