قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ
فِيهَا وَاَنَّ اللهَ يَبْعَثُ مَنْ فِى الْقُبُورِ. (سورة الحج،
٧ )
٧ )
الله
تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) : "
و محقق كى او ساعت ( قيامت ) كله جكدر ، اونده شبهه يوق در . و محقق الله
تعالى ، قبرلرده اولانلرى ديرلتب قالديراجقدر ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve muhakkak ki o sâat (kıyâmet) gelecektir, onda şüphe yoktur. Ve muhakkak Allâhü Teâlâ, kabirlerde olanları diriltip kaldıracaktır.”
(Hac Sûresi, âyet 7)
Hicrî: 16 Zilhıcce 1440 Fazilet
Takvimi
İNSANLARIN TEKRAR DİRİLTİLİP HESABA ÇEKİLMESİ
Allâhü Teâlâ, kıyâmet günü birinci sûrun üflenmesiyle bütün mahlûkâtı Celâl sıfatının tecellîsiyle yok eder. Cenâb-ı Hak buyurmuştur ki -meâlen-: “Yeryüzünün üzerindeki her şey fânîdir.” (Rahmân S., 26), “Onun zâtından başka her şey yok olacaktır.” (Kasas S., 88)
Sonra ikinci sûrun üflenmesiyle de Cemâl sıfatının tecellîsi olarak onları tekrar diriltir ve amellerine göre muâmele buyurur. Cenâb-ı Hak buyurmuştur ki -meâlen-: “O gün insanlar amelleri kendilerine gösterilmek için fırka fırka, muhtelif hâlde (hesap yerine) dönerler. Artık her kim zerre miktarı hayır işlemişse onu görecektir. Ve her kim de zerre miktarı bir şer işlemişse onu görecektir.” (Zilzâl Sûresi, âyet 6-8)
İki sûr arasında kırk gün veya kırk senelik bir vakit vardır. Bu arada Cenâb-ı Hak (meâlen) “Bugün mülk kimin içindir?” diye suâl edecek, cevap verecek kimse bulunmadığı için yine bizzât kendisi (meâlen) “Kahhâr ve bir olan Allâh’ındır.” (Mümin S., 16) buyuracaktır.
Cennet ehli için birçok dereceler, cehennem ehli için de birçok derekeler (aşağı tabakalar) vardır. Cansız olan varlıklar ve bitkiler diriltilmeyeceklerdir. Bununla beraber kabirdekiler, denizde ölmüş olanlar, yırtıcı hayvanların yediği ve yırtıcı kuşların kursaklarına giren bütün canlılar haşrolunacak, ruhları kendilerine iâde edilecektir. Buna ba’s denir. Bu ba’stan sonra amellerinin karşılıklarını görmeleri için mahşer yerine sevk edilerek toplanmalarına ise haşr denir. Bir hadîs-i şerîfte “İnsanlar amellerine göre cezâlandırılırlar. Eğer (yaptıkları ameller) hayır ise karşılığı da hayır olur. Eğer şer (kötü) ise karşılığı da şer olur.” buyurulmuştur.
Allâhü Teâlâ, adâletindeki kemâlini göstermek üzere bütün hayvanları da diriltip aralarında kısas yapacaktır. Hatta boynuzsuz koç dahi boynuzlu koçtan kısas olarak hakkını alacaktır. Sonra da onlara “Hepiniz toprak olun” buyuracak ve hepsi birden toprak olacaklar. Bunu gören kâfirler de azâbın şiddetinden korktukları için “Keşke ben de toprak olsaydım”
Sonra ikinci sûrun üflenmesiyle de Cemâl sıfatının tecellîsi olarak onları tekrar diriltir ve amellerine göre muâmele buyurur. Cenâb-ı Hak buyurmuştur ki -meâlen-: “O gün insanlar amelleri kendilerine gösterilmek için fırka fırka, muhtelif hâlde (hesap yerine) dönerler. Artık her kim zerre miktarı hayır işlemişse onu görecektir. Ve her kim de zerre miktarı bir şer işlemişse onu görecektir.” (Zilzâl Sûresi, âyet 6-8)
İki sûr arasında kırk gün veya kırk senelik bir vakit vardır. Bu arada Cenâb-ı Hak (meâlen) “Bugün mülk kimin içindir?” diye suâl edecek, cevap verecek kimse bulunmadığı için yine bizzât kendisi (meâlen) “Kahhâr ve bir olan Allâh’ındır.” (Mümin S., 16) buyuracaktır.
Cennet ehli için birçok dereceler, cehennem ehli için de birçok derekeler (aşağı tabakalar) vardır. Cansız olan varlıklar ve bitkiler diriltilmeyeceklerdir. Bununla beraber kabirdekiler, denizde ölmüş olanlar, yırtıcı hayvanların yediği ve yırtıcı kuşların kursaklarına giren bütün canlılar haşrolunacak, ruhları kendilerine iâde edilecektir. Buna ba’s denir. Bu ba’stan sonra amellerinin karşılıklarını görmeleri için mahşer yerine sevk edilerek toplanmalarına ise haşr denir. Bir hadîs-i şerîfte “İnsanlar amellerine göre cezâlandırılırlar. Eğer (yaptıkları ameller) hayır ise karşılığı da hayır olur. Eğer şer (kötü) ise karşılığı da şer olur.” buyurulmuştur.
Allâhü Teâlâ, adâletindeki kemâlini göstermek üzere bütün hayvanları da diriltip aralarında kısas yapacaktır. Hatta boynuzsuz koç dahi boynuzlu koçtan kısas olarak hakkını alacaktır. Sonra da onlara “Hepiniz toprak olun” buyuracak ve hepsi birden toprak olacaklar. Bunu gören kâfirler de azâbın şiddetinden korktukları için “Keşke ben de toprak olsaydım”
(Nebe’ S., 40) diyeceklerdir. (Ş. Emâlî)
Hicrî: 16 Zilhıcce 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder