27 Ağustos 2019 Salı

MÂNEVÎ MAKAMLARA ERMEK ALLÂH’IN FAZLI İLEDİR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الْمُسْلِمَ الْمُسَدِّدَ لَيُدْرِكُ دَرَجَةَ الصَّوَّامِ الْقَوَّامِ بِآيَاتِ اللهِ بِحُسْنِ خُلُقِهِ وَكَرَمِ ضَرِيبَتِهِ. (حم)
رسول الله  أفندمز  ( )  بيوردولر ،"    محقق عادل و دوغرى بر مسلمان ، آحلاقنيك كوزلليكى و تابعتنده كى جومرتليكى سببى إيله دائما اوروج طوطان و الله تعالى نيك حكملرى إيله عمل أدن كمسنيك دره جسينه ألبتده اولاشر ."
Muhakkak âdil ve doğru bir Müslüman, ahlâkının güzelliği ve tabîatındaki cömertliği sebebi ile dâima oruç tutan ve Allâhü Teâlâ’nın hükümleri ile amel eden kimsenin derecesine elbette ulaşır.”
 (Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî:   26   Zilhıcce   1440  Fazilet Takvimi 

MÂNEVÎ MAKAMLARA ERMEK ALLÂH’IN FAZLI İLEDİR

 
Âyet-i celîlede -meâlen-: “…Ve her kim Allâh’a ve Peygambere hicret kastıyla evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse muhakkak ki onun mükâfâtını vermek Cenâb-ı Hakk’a âittir…” (Nisâ Sûresi, âyet 100) buyurulmuştur.
Azîz Mahmûd Hüdâî Hazretleri dedi ki: “Bir mürîd, kemâle ermezden önce vefât ederse, nasıl Ka’be yolunda ölen kimseye iki hac yapmış sevâbı veriliyorsa o kimse de kabirde muradına ulaştırılır, kemâle erdirilir.”
Cenâb-ı Hak kudret sâhibidir, kemâle eremeden vefât etmiş mürîdi, berzahda (kabir âleminde), mürşidinin rûhâniyyeti ile yahut Feyyâz veya Fettâh ism-i şerîflerinden gelen husûsî bir feyz ile kemâle erdirir.
Nitekim Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’i öğrenemeden yahut tamamen ezberleyemeden vefât etmiş kullarından bazılarına kabirde bir melek vazîfelendirir, ona Kur’ân-ı Kerîm öğretir ve ezberletir. Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Kim Kur’ân’ı okur, sonra istediği hâlde onu ezberleyemeden vefât ederse, kabrine bir melek gelir, ona ezberletir, bu kimse Allâh’ın huzûruna Kur’ân-ı Kerîm’i ezberlemiş olarak çıkar.” buyurmuşlardır. (Mirkâtü’l-Mefâtîh)
Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) “Âdemoğlu ölünce ameli kesilir…” hadîs-i şerîfleri, insanın amellerinin neticesi olarak kavuşacağı sevaplar hakkındadır. Amele bağlı olmayan ve sırf Allâh’ın fazlı ve rahmeti eseri olarak verdiği sevaplara insan yine kavuşabilir.
“Muhakkak insanın çalıştığından başkası kendinin değil…” meâlindeki Necm Sûresi’nin 39. âyet-i celîlesi ise, insan ancak çalıştığını kazanabilir ama çalışarak elde edemeyeceği şeyler ise Allâh’ın fazlı olarak ona gelir diye tefsir olunmuştur.
Mânevî makamlara ermek ancak Allâh’ın fazlı ile mümkün olur. 
(Tamâmü’l-Feyz, İsmâil Hakkı Bursevî)
Hicrî:   26   Zilhıcce   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder