قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِتَّقُوا
اللهَ وَصِلُوا أَرْحَامَكُمْ. (فيض)
رسول الله أفندمز ( ﷺ )
بيوردولر ،" الله تعالى دان
قورقونوز و صلهء رحم ده بولونونوز ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ’dan korkunuz ve sıla-i rahimde bulununuz.”
(Münâvî, Feyzü’l-Kadîr)
Hicrî: 13 Zilhıcce 1440 Fazilet
Takvimi
KUR’ÂN-I KERÎM’İ ÖĞRENMEK VE OKUMAK
Her Müslümanın namazı câiz olacak kadar Kur’ân-ı Kerîm’den ezberlemesi farz-ı ayındır.
Fâtiha Sûresi ile diğer bir sûreyi ezberlemek de vâciptir ve bununla farz da yerine getirilmiş olur.
Kur’ân-ı Mübîn’in diğer kısımlarını ezberlemek de Müslümanlar için bir farz-ı kifâyedir.
Kur’ân-ı Kerîm’i namaz dışında yüzünden bakarak okumak, ezbere okumaktan efdaldir. Çünkü bu takdirde okumak ibâdetiyle Mushaf-ı Şerîf’e bakmak ibâdeti birlikte yapılmış olur. Kur’ân-ı Azîm’i namaz hâricinde de kıbleye yönelerek ve güzel elbiseler giyip temiz ve abdestli olarak okumak müstehaptır. Evvelinde “eûzü - besmele” çekerek ve tecvide riâyet ederek okumalıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’i okuyup öğrenmiş olan kimsenin bilâhare yüzünden okuyamayacak derecede unutması günahtır.
Kur’ân-ı Kerîm’i okumak gibi başkasına okutmak (öğretmek) de pek büyük bir ibâdettir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:
“Sizin en fazîletliniz, Kur’ân’ı öğrenip başkalarına öğreteninizdir.”
“Güzel Kur’ân okuyan Müslümanlar, cennet ehlinin en ârifleridir.”
“Muhakkak ki şu Kur’ân-ı Kerîm, Hazret-i Allâh’ın bir ziyâfetidir. Gücünüz yettiği kadar onun ziyâfetini kabul edin, onu alın.”
“Cenâb-ı Hak, arz ehline azâbı murad eder. Ancak arz ehlinin, çocuklarına hikmeti öğrettiklerini işitir. Onlardan azâbı çevirir.” Buradaki hikmet ile Kur’ân-ı Kerîm’in öğretilip-öğrenilmesinin murad edildiği beyan ediliyor.
Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) Hazretleri “Her gün hakk-ı Kur’ân iki yüz âyettir. Elli İhlâs-ı Şerîf okunursa, Kur’ân-ı Kerîm’in hakkı ödenmiş olur. Buna riâyet eden, bu vesîle ile dünyada hiçbir sıkıntı görmez. Rızkı da geniş olur.” buyurmuşlardır.
Fâtiha Sûresi ile diğer bir sûreyi ezberlemek de vâciptir ve bununla farz da yerine getirilmiş olur.
Kur’ân-ı Mübîn’in diğer kısımlarını ezberlemek de Müslümanlar için bir farz-ı kifâyedir.
Kur’ân-ı Kerîm’i namaz dışında yüzünden bakarak okumak, ezbere okumaktan efdaldir. Çünkü bu takdirde okumak ibâdetiyle Mushaf-ı Şerîf’e bakmak ibâdeti birlikte yapılmış olur. Kur’ân-ı Azîm’i namaz hâricinde de kıbleye yönelerek ve güzel elbiseler giyip temiz ve abdestli olarak okumak müstehaptır. Evvelinde “eûzü - besmele” çekerek ve tecvide riâyet ederek okumalıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’i okuyup öğrenmiş olan kimsenin bilâhare yüzünden okuyamayacak derecede unutması günahtır.
Kur’ân-ı Kerîm’i okumak gibi başkasına okutmak (öğretmek) de pek büyük bir ibâdettir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:
“Sizin en fazîletliniz, Kur’ân’ı öğrenip başkalarına öğreteninizdir.”
“Güzel Kur’ân okuyan Müslümanlar, cennet ehlinin en ârifleridir.”
“Muhakkak ki şu Kur’ân-ı Kerîm, Hazret-i Allâh’ın bir ziyâfetidir. Gücünüz yettiği kadar onun ziyâfetini kabul edin, onu alın.”
“Cenâb-ı Hak, arz ehline azâbı murad eder. Ancak arz ehlinin, çocuklarına hikmeti öğrettiklerini işitir. Onlardan azâbı çevirir.” Buradaki hikmet ile Kur’ân-ı Kerîm’in öğretilip-öğrenilmesinin murad edildiği beyan ediliyor.
Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) Hazretleri “Her gün hakk-ı Kur’ân iki yüz âyettir. Elli İhlâs-ı Şerîf okunursa, Kur’ân-ı Kerîm’in hakkı ödenmiş olur. Buna riâyet eden, bu vesîle ile dünyada hiçbir sıkıntı görmez. Rızkı da geniş olur.” buyurmuşlardır.
Hicrî: 13 Zilhıcce 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder