25 Ağustos 2019 Pazar

SELMÂN-I FÂRİSÎ HAZRETLERİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ اللهَ تَعَالَى يُحِبُّ الْمُؤْمِنَ الْمُحْتَرِفَ. (فيض)
رسول الله  أفندمز  ( )  بيوردولر ،"    محقق الله تعالى مسلك و صنعت صاحب مؤمن سَوَرْ ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ meslek ve san’at sâhibi mümini sever.” 
(Münâvî, Feyzü’l-Kadîr)
Hicrî:   24   Zilhıcce   1440  Fazilet Takvimi   

SELMÂN-I FÂRİSÎ HAZRETLERİ

 
Silsile-i Sâdât’ın ikinci halkası olan Selmân-ı Fârisî (radıyallâhü anh), Ashâb-ı Kirâm’ın büyüklerinden ve meşhurlarındandır. Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) sohbetleri şerefiyle en yüksek kemal mertebesine kavuşmuştur. Hazret-i Ebûbekir’e (r.a.) husûsî bir nisbeti (manevî bir bağı) vardır.
Ashâb-ı Kirâm arasında en hayırlı, en zâhid, en fazîletli ve Peygamber Efendimize (s.a.v.) en yakın olanlardandı. Hazret-i Âişe (r.anhâ) “Selman (radıyallâhü anh) geceleri Resûlullâh’ın (s.a.v.) yanında bulunurdu. Öyle ki o, biz hanımlarından daha fazla Resûlullâh’ın (sallallâhü aleyhi ve sellem) yanında bulunurdu.” demiştir.
Selmân-ı Fârisî (radıyallâhü anh) şöyle buyurdular:
“Beni üç şey çok güldürmüş, üç şey de çok ağlatmıştır:
Ölüm kendisini istediği hâlde dünyayı arzulayana, kendisi unutulmamış (hesaba çekilecek olan) gâfile ve Rabbini gadablandırdığını veya râzı ettiğini bilmeden kahkaha ile gülene gülmüşümdür.
Üç şeye de ağlamışımdır:
Resûlullah’dan (sallallâhü aleyhi ve sellem) ve Ashâb’ından ayrı kalmaya, kabirden kalktığım zamanki korkuya ve cennete veya cehenneme gideceğimi bilmeden Rabbimin huzûrunda beklemeye.” (Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiyye)
Selmân-ı Fârisî (radıyallâhü anh) Hazretleri, Ashâb-ı Kirâm’dan Cerîr bin Abdullâh’a (r.a.) şöyle buyurdular:
“Yâ Cerîr, dünyâda Allah için mütevâzı ol. Çünkü dünyada Allah için mütevâzı olan kimseyi Allâhü Teâlâ kıyâmet gününde yüceltir.
Yâ Cerîr, kıyâmet gününde cehennemin zulmetinin ne olduğunu bilir misin?” Hayır, deyince buyurdular ki: “O zulmet, dünyada iken insanların birbirine zulmüdür.” 
(İhyâu’l-Ulûm)
Hicrî:   24   Zilhıcce   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder