قَالَ اللهُ تَعَالَى: اَفَرَاَيْتُمُ الْمَاءَ الَّذِى تَشْرَبُونَ
، ءَاَنْتُمْ اَنْزَلْتُمُوهُ مِنَ الْمُزْنِ اَمْ نَحْنُ الْمُنْزِلُونَ ، لَوْ
نَشَاءُ جَعَلْنَاهُ اُجَاجًا فَلَوْلَا تَشْكُرُونَ. (سورة الواقعة، ٦٨ – ٧٠ )
الله
تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) : "
شمدى كوردونزو مى او إجديكينز صويو ! اونى ( طاطلى صويو ) بياض بولطدان
سزمى إنديردينز يوقسه قدرتمزله إنديرن بزميز ؟ أكر ديلسيديك بو اونى آجى ( إيجلمز
) بر صو ياباردق . او حالده ( بو نعمتلره ) شكر أتمزمسنز ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Şimdi gördünüz mü o içtiğiniz suyu! Onu (tatlı suyu) beyaz buluttan siz mi indirdiniz yoksa kudretimizle indiren biz miyiz? Eğer dileseydik biz onu acı (içilmez) bir su yapardık. O hâlde (bu nîmetlere) şükretmez misiniz?”
(Vâkıa Sûresi, âyet 68-70)
Hicrî: 17 Zilhıcce 1440 Fazilet
Takvimi
SU HAYRININ EHEMMİYETİ
İslam dîni, su hayrına çok ehemmiyet vermiştir. İslam diyarında her nereye gidilirse, ya bir çeşmeye yahut bir kuyuya rastlanır. Hatta su bulunmayan sahralarda, yakın köy halkı tarafından, sıcak mevsimlerde yol üzerinde bazı yerlere her sabah su küpleri gömüldüğü, böylece yolcuların su ihtiyaçlarını temine çalıştıkları olmuştur.
Peygamber Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem) ‘Hangi sadaka daha fazîletlidir?’ diye sual edilmiş. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) de “Su sadakası.” buyurmuşlardır.
Tâbiînden bazıları da “Günâhı çok olanlar, susuzları sulasınlar.” demişlerdir.
Hatta susuz kalmış hayvanları sulamakta bile sevap vardır. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:
“İsrâiloğullarından bir kimse çok susamıştı. Bir kuyu gördü ve oradan kana kana içti. Daha sonra, susuzluktan ıslak toprağı yalayan bir köpek gördü. ‘Bu köpek de benim gibi çok susamış.’ deyip tekrar kuyuya indi. Ayakkabısını(n birini çıkarıp) suyla doldurdu. Çıkabilmek için de dolu ayakkabıyı ağzıyla tutup kuyudan çıktı. O köpeği sulayıp susuzluğunu giderdi. Bundan dolayı Allâhü Teâlâ o kulu medhetti ve mağfiret buyurdu.” Ashâb-ı Kiram:
“Yâ Resûlallah, hayvanları sulamakta bizim için bir ecir (bir sevap) var mıdır?” diye sordular. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Her canlıyı sulamakta ecir vardır.” buyurdular.
Susuz bir köpeği sulamak Cenâb-ı Hakk’ın affına vesîle olunca bir müminin susuzluğunu ve su ihtiyacını gidermenin de mağfirete vesîle olacağı muhakkaktır.
Peygamber Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem) ‘Hangi sadaka daha fazîletlidir?’ diye sual edilmiş. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) de “Su sadakası.” buyurmuşlardır.
Tâbiînden bazıları da “Günâhı çok olanlar, susuzları sulasınlar.” demişlerdir.
Hatta susuz kalmış hayvanları sulamakta bile sevap vardır. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:
“İsrâiloğullarından bir kimse çok susamıştı. Bir kuyu gördü ve oradan kana kana içti. Daha sonra, susuzluktan ıslak toprağı yalayan bir köpek gördü. ‘Bu köpek de benim gibi çok susamış.’ deyip tekrar kuyuya indi. Ayakkabısını(n birini çıkarıp) suyla doldurdu. Çıkabilmek için de dolu ayakkabıyı ağzıyla tutup kuyudan çıktı. O köpeği sulayıp susuzluğunu giderdi. Bundan dolayı Allâhü Teâlâ o kulu medhetti ve mağfiret buyurdu.” Ashâb-ı Kiram:
“Yâ Resûlallah, hayvanları sulamakta bizim için bir ecir (bir sevap) var mıdır?” diye sordular. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Her canlıyı sulamakta ecir vardır.” buyurdular.
Susuz bir köpeği sulamak Cenâb-ı Hakk’ın affına vesîle olunca bir müminin susuzluğunu ve su ihtiyacını gidermenin de mağfirete vesîle olacağı muhakkaktır.
(Tecrîd-i Sarîh Terc.)
Hicrî: 17 Zilhıcce 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder