20 Ağustos 2019 Salı

AHZÂB (HENDEK) HARBİNDEN BİR GÜN -1



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا أَنَسُ، أَكْثِرْ مِنَ الْأَصْدِقَاءِ فَإِنَّكُمْ شُفَعَاءُ بَعْضُكُمْ فِي بَعْضٍ. (كنز)
رسول الله  أفندمز  ( )  بيوردولر ،"    أى أنس ! ( صادق ) دوسطلرينى  جوغالت . زيرى ( قيامت كونى ) سزين بعضكز بعضكزه شفاعتجى در ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ey Enes! (Sâdık) dostlarını çoğalt. Zîra (kıyâmet günü) sizin bazınız bazınıza şefâatçidir.” 
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî:   18  Zilhıcce   1440  Fazilet Takvimi   

AHZÂB (HENDEK) HARBİNDEN BİR GÜN -1
 
Huzeyfe bin Yeman (r.a.), Resûlullah Efendimizle (s.a.v.) beraber yaşadıkları bazı hâdiseleri anlatıyordu. Yanındakiler: “Vallâhi biz de sizin gibi olsa idik elbette şöyle yapardık, böyle yapardık.” demeye başladılar.
Huzeyfe (r.a.) dedi ki: “Öyle bir temennîde bulunmayın. Çünkü Ahzab gecesi, üç yüz kadar kişi kalmıştık. Ebû Süfyan ve onunla birlikte bulunan kuvvetler üst tarafımızda, Benî Kurayza Yahûdîleri aşağımızda idi. Çoluk çocuklarımızın üzerine baskın yapıverecekler diye korkuyorduk. Bu geceden daha karanlık bir gece, gök gürültüsünü andıran gürültülerle esen rüzgârdan daha şiddetlisini görmemiştik. Münâfıklar birtakım mazeretlerle izin isteyip savuşuyorlardı. Resûlullah da (s.a.v.) izin isteyen hiç kimseyi geri çevirmiyordu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), müşriklerin aralarında anlaşmazlığa düştüklerini ve Allâh’ın onların topluluklarını dağıttığını haber almıştı. Bize yönelerek: ‘Şu müşriklerin ne hâlde olduğunu öğrenip gelecek kim var? Ben onun cennette bana arkadaş olmasını Allâhü Teâlâ’dan dileyeyim’ buyurdu.
Oradakilerden hiçbiri, hissettikleri şiddetli korku, karşılaştıkları şiddetli açlık ve soğuk yüzünden ayağa kalkamadı. (Resûlullah s.a.v.) bizi tek tek yoklamaya başladı. Benim yanıma geldi. Üzerimde ne düşmandan korunabileceğim kalkanım, ne de soğuktan korunabileceğim bir elbisem vardı. Zevcemin entari üzerinden giydiği, boyu dizlerimi geçmeyen kısa bir çarşaftan başka bir şeyim yoktu. Dizlerimin üzerine çöküp oturuyordum. Bana: ‘Düşman tarafında bir şeyler oluyor. Git, bana haber getir!’ buyurdu. Ben oradakilerin en çok korkanı, en çok soğuktan üşüyeni idim. Çıkıp giderken Resûlullah (s.a.v.) ‘Allâh’ım! Onu önünden, ardından, sağından, solundan, üstünden ve altından (gelecek tehlikelerden) koru!’ diye duâ buyurdu. Vallâhi içimde ne bir korku, ne de bir üşüme kalmış, hepsi içimden çıkıp gitmişti! Müşriklere doğru yürüyünce ‘Yâ Huzeyfe! Benim yanıma gelinceye kadar bu mesele hakkında hiç kimse ile konuşma ve bir şey yapma!’ buyurdu. (Devamı yarın)
Hicrî:   18  Zilhıcce   1440  Fazilet Takvimi   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder