قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا قُوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلٰئِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللهَ مَا اَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ. (سورة التحريم، ٦)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : أى إيمان أدنلر ! كندينزى و آئله لرينزى ، ياقاجاغى إنسانلر و طاشلر اولان جهنم آتشندن قورويونوز . اونون أؤزرينه ( وطيفه لى ) إيرى كووده لى و سرت طبيعتلى ملكلر واردر . اونلر ، اللهيك كنديلرينه أمرأتديكى شيده عاصى اولمازلر و أمر اولندقلرى شئ يابوريرلر . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailelerinizi, yakacağı insanlar ve taşlar olan Cehennem ateşinden koruyunuz. Onun üzerinde (vazifeli) iri gövdeli ve sert tabiatlı melekler vardır. Onlar, Allâh’ın kendilerine emrettiği şeyde âsî olmazlar ve emrolundukları şeyi yapıverirler.”
(Tahrîm Sûresi, âyet 6)
Hicrî: 06 Rebîulevvel 1446 Fazilet Takvim
EVLAT TERBİYESİNİN EHEMMİYETİ -2
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Vallâhi sizden birinizin, (sâlihlerin ahlâkını öğretmek, Kur’ân-ı Kerîm’i okutmak, namaz kılmak, haramdan uzak durmak gibi dinin hükümlerini öğreterek) çocuğunu güzelce yetiştirmesi, onun için her gün yarım sâ‘ (bir fitre miktarı) sadaka vermesinden daha hayırlıdır.” Zira bir evladın bu şekilde edeplendirilmesi, sevabı hiç kesilmeyecek bir sadaka-i câriyedir.
Müfessir Nîsâbûrî (rah.) demiştir ki: “Bazı ebeveynler, çocuklarını başıboş serbest bir hâlde bırakırlar, edeplendirmez ve terbiye etmezler. Böyle yaparak evlatlarına merhamet ettiklerini zannederler. Hâlbuki bu, hakikatte, ömürlük bir azâptır. Bunun aksi, yani evladının zararlı şeylere el uzatmasına mâni olmak veya bir meslek sahibi olması için onu zorlamak veyahut güzel bir ahlâka sahip olması için edeplendirmek gibi hâller ise hem ebeveyn, hem de çocuk için bir rahmettir. Bakara Sûresi’nin 216. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Bazen bir şeyi kerih görürsünüz. Hâlbuki o şey, sizin için bir hayırdır. Ve bazen de bir şeyi seversiniz, hâlbuki o şey, sizin için bir şerdir.” buyurulmuştur.
DİN KARDEŞİNİN AYIBINI ÖRTMEK
İnsan, herkes hakkında hayrı düşünmelidir, kimseyi haksız yere, diliyle, eliyle incitmemelidir, şefkat ve merhametten ayrılmamalıdır.
Nitekim İsa (a.s.), bir gün havârîlerine şöyle buyurmuşlar: “Uyumakta olan bir kardeşinizin elbisesini rüzgâr açsa, siz de onu görseniz, ne yaparsınız?” Onlar da demişler ki:
“Elbisesini üzerine örteriz, kapatırız.” Hz. İsa buyurmuş ki:
“Hayır! Siz onu örtmezsiniz, bilakis daha da açarsınız.”
Havârîler: “Sübhânallâh! Bunu kim yapar?” diye hayrette kalmışlar, bunun üzerine İsa aleyhisselâm buyurmuş ki:
“Sizden biriniz, kardeşi aleyhinde bir söz işitir, sonra bu söz üzerine ilave yapar, bunu yaymaya çalışır durur. İşte bu hareket, örtülmesi icap eden mahalleri açmak değil de nedir?”
Hicrî: 06 Rebîulevvel 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder