16 Eylül 2024 Pazartesi

SİLSİLE-İ SÂDÂT’IN 33. VE SON HALKASI EBU’L-FÂRUK SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S.) (SİLİSTREVÎ) HAZRETLERİ -1


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَأَنْ يَهْدِيَ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ عَلَى يَدَيْكَ رَجُلًا خَيْرٌ لَكَ مِمَّا طَلَعَتْ عَلَيْهِ الشَّمْسُ وَغَرَبَتْ. (طب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : ( يا أبا راقى ) ، الله عز وجل ، نيك ، سنيك إيكى أليك ( ظاهرى و باطنى غيرتيك ) واسطسيله بر كشيه هدايت أتمسى ، سنيك إيجن ، أؤزرينه كنشيك دوغوب باطديغى هر شيدن خيرليدر . "

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:  “(Yâ Ebâ Râfi‘), Allah Azze ve Celle’nin, senin iki elin (zâhirî ve bâtınî gayretin) vasıtasıyla bir kişiye hidâyet etmesi, senin için, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden hayırlıdır.”

(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)

Hicrî:    13  Rebîulevvel  1446  Fazilet Takvim

 

SİLSİLE-İ SÂDÂT’IN 33. VE SON HALKASI EBU’L-FÂRUK SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S.) (SİLİSTREVÎ) HAZRETLERİ -1

 

Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi TUNAHAN (K.S.) (SİLİSTREVÎ) Hazretleri, 1888 (Hicrî 1305, Rûmî 1304) senesinde -bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan- Silistre’nin Hezargrad kasabasının Ferhatlar köyünde dünyaya geldiler. Babası Hocazâde Osman Fevzi Efendi (1845-1928), tahsîlini İstanbul’da tamamlamış ve Silistre’nin Satırlı ve Hacı Ahmed Paşa medreselerinde yıllarca müderrislik yapmış mâruf bir dersiâmdır. Annesinin adı Hatice Hanım’dır. Dedesi ise, Kaymak Hâfız nâmı ile meşhur bir zât olup 110 yaşına doğru vefat etmiş olan Mahmud Efendi’dir. Hocazâdeler olarak bilinen bu asîl ailenin ceddi, Seyyid İdris Bey’e dayanır. İdris Bey, Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından Tuna Hânı nasbedilmiş ve üstelik kendisine kız kardeşi tezvîc edilmiş bir zâttır.

Babası Osman Efendi, İstanbul’da tahsiline devam ederken, dikkate şâyân bir rüya görmüştür. Rüyasında, vücudundan kopan bir parçanın gökyüzüne çıkıp dünyaya ışık saçtığını görür. Gördüğü rüyasını, “Sulbünden gelecek bir evladının dünyayı mânen aydınlatacağı” şeklinde tabir eder. Silistre’ye dönünce evlenir. Dünyaya gelen Fehim, Süleyman Hilmi, İbrâhim ve Halil ismindeki dört oğlundan, rüyanın tabirine muvâfık düşecek istidâdı Süleyman Hilmi’de görür. Onun yetişmesi için husûsî bir ihtimam gösterir.

Süleyman Efendi Hazretleri (k.s.), ilk tahsilini 1902’de Silistre Rüşdiyesi’nde ve Satırlı Medresesi’nde yapar. Daha sonra tahsilini tamamlamak üzere babası tarafından 1907’de İstanbul’a gönderilir. Babası, onu İstanbul’a gönderirken şu tavsiyede bulunmuştur: “Oğlum, usûl-i fıkıh ilmine iyi çalışırsan, dininde kuvvetli olursun. Mantık ilmine iyi çalışırsan, ilminde kuvvetli olursun.”

Süleyman Efendi Hazretleri (k.s.), İstanbul’da, Fâtih Dersiâmlarından ve devrin meşhur âlimlerinden Bafralı Ahmed Hamdi Efendi’nin ders halkasına oturdu ve 1913 yılında ondan birincilikle icâzet aldı. 1916’da Dârü’l-Hilâfeti’l-Aliyye Medreseleri, Kısm-ı Âlî (Sahn) Medresesi’ni bitirdikten sonra aynı yıl ihtisas (doktora) yapmak üzere tedrîsâtı 3 yıl olan Medresetü’l-Mütehassısîn’in (Süleymaniye Medresesi) Tefsir ve Hadîs şubesine girdi. (Devamı var)

Hicrî:    13 Rebîulevvel  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder