قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ لِلّٰهِ خَوَاصَّ يُسْكِنُهُمْ رَفِيعَ الدَّرَجَاتِ لِأَنَّهُمْ كَانُوا فِى الدُّنْيَا أَعْقَلَ النَّاسِ كَانَتْ هِمَّتُهُمُ الْمُسَابَقَةَ إِلَى الطَّاعَةِ وَهَانَتْ عَلَيْهِمْ فُضُولُ الدُّنْيَا وَزِينَتُهَا. (جامع الاحاديث)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : الله تعالى ، نيك أؤيله حصوصى قللارى واردركى اونلرى جنت ، يك يوكسك مقاملارنده إسكان أتديرير . زيرى اونلر ، دنياده إنسانلريك أك عقلليلرى إيديلر . اونلريك بتون مشغوليتى ، الله تعالى ، نيك طاعتنه اولاشمقتر . اونلره دنيانيك مالى ملكى ، حكير كورونور ( بونه هيج قيمت ورمزلر . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Allâhü Teâlâ’nın öyle hususi kulları vardır ki onları Cennet’in yüksek makamlarında iskân ettirir. Zira onlar, dünyada insanların en akıllıları idiler. Onların bütün meşguliyeti, Allâhü Teâlâ’nın tâatine ulaşmaktır. Onlara dünyanın malı mülkü, hakir görünür (buna hiç kıymet vermezler).”
(Süyûtî, Câmiu’l-Ehâdîs)
Hicrî: 04 Rebîulevvel 1446 Fazilet Takvim
AMELLER NİYETLERE GÖREDİR
Selmân-ı Fârisî radıyallâhü anh Hazretleri, “Bir sinekten dolayı bir kişi Cennet’e, bir kişi de Cehennem’e girmiştir.” buyurdular. Bunu duyanlar “Bu nasıl olur?” diye sual ettiler. Selmân-ı Fârisî (r.a.) Hazretleri şöyle anlattı:
“Sizden önceki zamanlarda yaşayan iki kişi, putperest bir topluluğa rastladı. O putperestler, putlarına kurban vermeyen hiç kimsenin oradan geçmesine izin vermiyorlardı.
Birisine, ‘Putlarımız için kurban ver’ dediler. O da ‘Yanımda hiçbir şeyim yok’ dedi. ‘Bir sinek de olsa kurban ver’ dediler. O da, bir sineği putlar için kurban etti ve oradan geçti. İşte bu kişi Cehennem’e girdi.
Diğerine de kurban vermesini söylediler. O da, ‘Ben, Allâhü Teâlâ’dan başka hiç kimse için kurban kesmem’ dedi. Böyle dediği için onu öldürdüler. Bu kişi de Cennet’e girdi.”
HİKMETLİ SÖZLER
• Yarın kıyamet gününde iki kimse çok pişman olacak. Birincisi; elinde ilim öğrenebilme imkânı, fırsatı olup da ilim öğrenmeyen kimse. İkincisi de ilim öğrenen, öğrendiği ilmiyle başkaları istifade eden; ama kendisi, o başkaları kadar istifade edemeyen kimsedir. Bu iki kimse, âhirette en çok pişmanlık yaşayacaklardır.
• Bizim; mahşer gününde, Sırât’ta ve hatta Cennet’te bile şefâate ihtiyacımız var. Çünkü Cennet’in alt derecelerinde bulunanların da bir üst dereceye çıkmasında şefâate ihtiyacı var. Şefâate inananlar, buna nâil olurlar.
• Niyetleri sahih hâle getirmek, maneviyat ile olur, nûr-i İlâhî’nin kalbe inmesi ile olur. Yoksa sözle; ‘Benim niyetim sahih’ demekle olmaz.
• Edep, riâyet edildiğinde ne kadar güzelse, riâyetsizlik de o kadar tehlikeli olur.
• Okumanın zevkine, kitap sizinle konuşmaya başladığında varırsınız.
• Tarih tekerrürden ibarettir; bilmeyenler için.
Hicrî: 04 Rebîulevvel 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder