قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَثْبَتُكُمْ عَلَى الصِّرَاطِ أَشَدُّكُمْ حُبًّا لِأَهْلِ بَيْتِي وَأَصْحَابِي. (الجامع الصغير)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : صراط اؤزرنده ( آياغى قايمايب ) أك ثابت اولاننز ، أهل بيتمى و آصحابمى أك جوق سوه ننزدر . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Sırât üzerinde (ayağı kaymayıp) en sâbit olanınız, Ehl-i Beyt’imi ve Ashâb’ımı en çok seveninizdir.”
(Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 29 Safer 1446 Fazilet Takvim
ASHÂB-I BEDİR: SELEME BİN SELÂME (R.A.)
Ensâr’dan ve Evs kabilesinin Benî Abdüleşhel kolundandır. Seleme (r.a.) Hazretleri, Birinci ve İkinci Akabe bey’atlerinde, Bedir, Uhud ve diğer bütün gazâlarda Fahr-i Âlem sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin maiyetlerinde bulunmuştur.
Hazret-i Ömer radıyallâhü anh, onu Yemâme valiliğine vazifelendirmiştir. Hicret’in 33. yahut 44. senesinde 74 yaşında iken Medîne-i Münevvere’de vefat etmiştir.
Seleme radıyallâhü anh Hazretleri şöyle anlatmıştır:
Benî Abdüleşhel Mahallesi’nde bir Yahûdî komşumuz vardı. Bir gün akrabalarımızla toplu bir hâlde otururken o da evinden çıkıp yanımıza geldi. Ben oradakilerin yaşı en küçük olanı idim ve bir köşede oturuyordum.
O Yahûdî, öldükten sonra dirilmekten ve kıyamet hâllerinden, Hesap, Mîzân, Cennet ve Cehennem’den bahsetti. Hâlbuki o sırada orada bulunanlar, putlara tapan müşriklerdi. O Yahûdî’ye, “Yazık sana! Anlattıklarının gerçek olduğuna, insanların öldükten sonra tekrar diriltileceklerine ve sonra da Cennet yahut Cehennem’e giderek amellerine göre karşılıklarını alacaklarına mı inanıyorsun?” dediler. O, “Evet” dedi.
“Bu söylediğinin hak olduğuna delilin nedir?” diye sordular, -eliyle Mekke-i Mükerreme tarafını işaret ederek- “İşte şu cihetteki beldeden çıkacak olan bir peygamberdir.” cevabını verdi.
“Onu ne zaman görürüz?” dediler; bana baktı -yaşça en küçükleri olduğumdan- dedi ki: “Eğer şu çocuğun ömrü yeterse ona yetişir.” dedi.
Seleme (r.a.) Hazretleri buyurmuştur ki: Vallâhi çok geçmeden Hazret-i Allah, Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’i gönderdi, bizim beldemize hicret etti, hepimiz ona iman ettik. O müjdeyi veren Yahûdî ise, öfkesinden ve hasedinden dolayı iman etmedi. Ona, “Ey falan! Sen, bize bu zâtı müjdelemiyor muydun? Ne oldu da iman etmedin?” dedik, lafı dolandırarak “Öyle, ama benim kastettiğim o değildi.” cevabını verdi.
Hicrî: 29 Safer 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder