10 Eylül 2024 Salı

ALLAH YOLUNDA HİCRET


قَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللّٰهِ أَيُّ الْهِجْرَةِ أَفْضَلُ قَالَ : أَنْ تَهْجُرَ مَا كَرِهَ رَبُّكَ عَزَّ وَجَلَّ. (حم)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : أك فضيلتلى هجرت ، عزيز و جليل اولان ربى ، نيك سومديكى ، ياصقلاديغى شيلردن هجرت ( أدرك اونلارى ترك ) أتندر . ’’ بيوردولر . "

Bir zât, “Yâ Resûlallah! Hangi hicret daha faziletlidir?” diye suâl ett:  “En faziletli hicret, Azîz ve Celîl olan Rabb’inin sevmediği, yasakladığı şeylerden hicret (ederek onları terk) etmendir.” buyurdular.

(Müsned-i Ahmed)

Hicrî:    07  Rebîulevvel  1446  Fazilet Takvim

 

ALLAH YOLUNDA HİCRET

 

Hicret, iki kısımdır, zâhirî/sûrî olur, manevî olur. Zâhirî hicret, din uğrunda dünyada bir beldeden diğerine göç etmektir. Hz. Allah, bunu peygamberlerine emreylemiştir.

Allah yolunda ilk olarak hicret eden İbrahim (a.s.)’dır. Hz. İbrahim, Nemrud’dan kurtulduğunda önce Mısır’a, oradan da Şam’a gitti. Cenâb-ı Hak, bu hicretin mükâfatı olarak, Hz. İbrahim’e, evlatları İshâk ve Yakub aleyhisselâm’ı ihsan edip onların zürriyetlerine nübüvvet ve kitâb verdi, âhirette de onu sâlihlerden kıldı. Allâhü Teâlâ ona, ecrini dünyada ve âhirette nasıl verdiyse o büyük zâtlar gibi Rabb’inin yoluna girenlere de dünya ve âhirette en güzel surette mükâfatlarını ihsan edecektir. Hattâ hicret, İslâm’ın ilk zamanlarında Müslümanlara farz da kılınmıştı.

Manevî hicret ise kötü hâlleri terk edip güzel hâllerle bezenmek, Cenâb-ı Hakk’a yakınlığa ve yüksek manevî rütbelere intikal etmektir. Bu, manevî hicret, kıyamete kadar devam eder. Nitekim tasavvuf ehli kimseler, nefislerinin arzularını terk ederek, Cenâb-ı Hakk’a yakınlığa seyir ve hicret hâlindedirler. Cenâb-ı Hakk’ın gazabına sebep olacak şeyleri terk edip onun rızasını kazandıracak yola girmek lâzımdır. Bu da zâhirini şerîatle, nefsini tarîkatle, ruhunu marifetle, sırrını hakikatle ıslâh etmek ile olur.

Zâhiri ıslah, farzlara, vaciplere, sünnetlere ve yüksek mertebelere ulaştıracak nafile ibadetlere devam etmekle olur. Bu husûsta esas ise helâl lokmadır.

Nefsi ıslâh, nefsin -kibir, ucub, riyâ, gazap, gıybet haset gibi- kötü huylarını terk edip güzel huylarla bezenmek ve ihlâsa nâiliyetle mümkün olur. Zira nefsin kötü ahlâkı, Cenâb-ı Hakk’a yaklaşmaya perde olur. Nefsin kötü ahlâkını temizlemek, mücâhede ve mücadeleye muhtaçtır.

Ahlâkı güzelleştirmenin en kolay yolu ise güzel huyları kazanmakta ve kötü huyları temizlemekte rehber olacak bir zâta, mürşid-i kâmile uymaktır. Bu kötü huylardan kurtulup güzel hâllere sahip olabilme yoluna hidâyet etmesi için Cenâb-ı Hakk’a yalvarmalıdır.

Hicrî:    07 Rebîulevvel  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder