28 Haziran 2024 Cuma

HAKÎKÎ TEVBE -2


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا تَابَ الْعَبْدُ أَنْسَى اللهُ الْحَفَظَةَ ذُنُوبَهُ وَأَنْسَى ذٰلِكَ جَوَارِحَهُ وَمَعَالِمَهُ مِنَ الْأَرْضِ حَتَّى يَلْقَى اللهَ وَلَيْسَ عَلَيْهِ شَاهِدٌ مِنَ اللهِ بِذَنْبٍ. (الجامع الصغير)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قل ، توبه أتديكى زمان ، الله تعالى ، اونون كوناحلرينى حفظه ملكلرينه اونوطدورور . كزا بونى ، اونون عضولارينه و ير يوزونده او كوناحه شاهد اولانلره ده اونوطدورور . تاكى الله تعالى نيك حضورونه ، كوناحى سببيله عليهنه شاهتلك أده جك كمسه قالماقسزيك جقار . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kul, tevbe ettiği zaman, Allâhü Teâlâ, onun günahlarını hafaza meleklerine unutturur. Kezâ bunu, onun uzuvlarına ve yeryüzünde o günaha şahit olanlara da unutturur. Tâ ki Allâhü Teâlâ’nın huzuruna, günâhı sebebiyle aleyhine şâhitlik edecek kimse kalmaksızın çıkar.”

(Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)

Hicrî:    22  Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

HAKÎKÎ TEVBE -2

 

Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, Sa‘lebe’ye buyurdular ki:

“Sana, günahlara ve hatalara keffâret olacak bir âyet-i kerîmeyi haber vereyim mi? ‘Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhirati haseneten ve kınâ azâbe’n-nâr (Allâh’ım, bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi, Cehennem azâbından koru).’ (Bakara Sûresi, âyet 201) diye dua edersin.”

Bunun üzerine Sa‘lebe (r.a.), “Benim günahım çok büyüktür yâ Resûlallah!” dedi. Resûlullah Efendimiz de “Bilakis Allâhü Teâlâ’nın kelâmı olan bu duâ ile yapacağın ilticanın sevabı, senin kusurundan daha büyüktür.” buyurup ona evine dönmesini emrettiler.

Sa‘lebe (r.a.) hasta olup sekiz gün kadar evinde yattı. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Selman (r.a.) ile Sa‘lebe’yi ziyarete gittiler. İçeriye girince, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) oturup Sa‘lebe’nin başını mübarek dizlerine koydular, fakat Sa‘lebe (r.a.) hemen başını çekti. Resûlullah (s.a.v.), “Başını dizimden çekmenin sebebi nedir ey Sa‘lebe?” diye suâl ettiler. O da “Başım, günahlarla dolu” dedi. Sonra “Ne hissediyorsun?” diye suâl ettiler.

“Kemiklerimle derim arasında karıncalar dolaşıyor gibi hissediyorum.” dedi.

“Bir isteğin var mı?” diye suâl ettiler.

“Rabb’imin beni mağfiret buyurmasını istiyorum.” dedi. Bu sırada Cebrâil aleyhisselâm gelip:

“Rabb’in Azze ve Celle, sana selâm ediyor ve ‘Şâyet şu kulum, bana dünya dolusu günahla gelse ben de onu dünya dolusu mağfiretimle karşılarım.’ buyuruyor.” dedi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) bunu, Sa‘lebe’ye bildirince Sa‘lebe (r.a.), o anda ruhunu teslim etti.

Resûlullah (s.a.v.), onun gasledilmesini emir buyurup bizzât kefenlediler ve namazını kıldırdılar. Bu sırada Resûlullah (s.a.v.), parmak uçlarının üzerinde yürüyordu. Ashâb-ı Kirâm sebebini sual edince de “Beni hak peygamber olarak gönderene yemin ederim ki cenazeye katılmak için gelen meleklerin kanatlarının çokluğundan dolayı, ayağımı basacak yer bulamıyorum.” buyurdular.

Hicrî:    22 Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

27 Haziran 2024 Perşembe

HAKÎKÎ TEVBE -1


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَا أَيُّهَا النَّاسُ تُوبُوا إِلَى اللهِ وَاسْتَغْفِرُوهُ فَإِنِّي أَتُوبُ فِي الْيَوْمِ مِائَةَ مَرَّةٍ. (م)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أى إنسانلر ! الله تعالى يه توبه و إستغفار أديك . محقق بن ، كونده يوز دفا توبه أده رم . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Ey insanlar! Allâhü Teâlâ’ya tevbe ve istiğfâr edin. Muhakkak ben, günde yüz defa tevbe ederim.”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:    21  Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

HAKÎKÎ TEVBE -1

 

Resûlullah Efendimize (s.a.v.) hizmet eden Ensâr’dan Sa‘lebe bin Abdurrahman isminde bir genç vardı. Bir gün Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), onu bir ihtiyaç için bir yere gönderdi. Sa‘lebe (r.a.), yolda bir evin önünden geçtiği sırada içeride bir hanımı uygun olmayan bir hâlde gördü ve birkaç defa ona baktı. Fakat o anda pişman olup hakkında, Resûlullâh’a (s.a.v.) vahiy inmesinden korkarak arkasına bakmadan oradan kaçtı. Mekke-i Mükerreme ile Medîne-i Münevvere arasında bir dağa gidip oraya saklandı.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) kırk gün kadar onu göremedi. Sonra Cebrâîl aleyhisselâm gelerek, “Yâ Muhammed (s.a.v.)! Rabbin Azze ve Celle, sana selâm ediyor ve buyuruyor ki: ‘Ümmetinden falan zât, şu dağlar arasına kaçmıştır. Cehennem’imden bana sığınıyor.” dedi. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Hazret-i Ömer ve Selmân-ı Fârisî (r. anhümâ)’ya, gidip Sa‘lebe’yi alıp gelmelerini emrettiler.

Onlar da yola koyulup Medîne-i Münevvere’nin geçitlerinden birinde onu, göz yaşları içinde tevbe ile meşgul hâlde buldular. Sa‘lebe (r.a.), Hazret-i Ömer’e (r.a.) “Resûlullah (s.a.v.), benim günahımı biliyor mu?” diye sordu. O da “Bu husûsta bilgim yok, ancak Resûlullah (s.a.v.), dün seni andı ve ağladı. Beni ve Selmân’ı da seni bulmamız için gönderdi.” dedi. Sa‘lebe, “O hâlde ey Ömer! Beni, Resûlullâh’ın huzuruna, Bilâl kamet okuyup namaza duracakları esnada çıkar.” dedi.

Hz. Ömer (r.a.) de kabul edip onu Medîne’ye götürdüler. Vardıklarında Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), sabah namazını kıldırıyordu. Hz. Ömer ve Selman (r. anhümâ) hemen safa girip namaza durdular. Sa‘lebe (r.a.) ise Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübârek sesini işitince bayılıp düştü.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) namazdan selam verince ayağa kalkıp Sa‘lebe’ye seslendiler. O da “Buyurun yâ Resûlallah!” dedi. Efendimiz (s.a.v.), Sa‘lebe’ye bakıp “Kaçmanın sebebi nedir?” diye suâl ettiler. O da “Günahımdır yâ Resûlallah!” dedi.

-Devamı yarın-

Hicrî:    21 Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

26 Haziran 2024 Çarşamba

HİKMET NE DEMEKTİR?


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : كَلِمَةُ حِكْمَةٍ يَسْمَعُهَا الرَّجُلُ خَيْرٌ لَهُ مِنْ عِبَادَةِ سَنَةٍ وَالْجُلُوسُ سَاعَةً عِنْدَ مُذَاكَرَةِ الْعِلْمِ خَيْرٌ مِنْ عِتْقِ رَقَبَةٍ. (جامع الاحاديث)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كشنيك دنلديكى حكمتلى بر سوز ، كندسى إيجن بر سنه لك ( نافله ) عبادتدن دها خيرليدر . علم مزاكره سى يابلان يرده بر آن اوطورمق ، كوله آزاد أتمكدن دها خيرليدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kişinin dinlediği hikmetli bir söz, kendisi için bir senelik (nâfile) ibadetten daha hayırlıdır. İlim müzakeresi yapılan yerde bir an oturmak, köle âzât etmekten daha hayırlıdır.”

(Süyûtî, Câmiu’l-Ehâdîs)

Hicrî:    20  Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

HİKMET NE DEMEKTİR?

 

Hikmet kelimesi, Arapça’da, mutlak olarak bir şeyden başka şeyi menetmek yahut ıslâh maksadı ile bir şeyi muhafaza etmek yani fesat ve bozulmaktan korumak manasınadır.

Meselâ: Hayvanı hareketinde serbest bırakmadığı için ağzındaki geme, hikme; zulme mâni olması lâzım geldiği için husumeti ortadan kaldıran zâta hâkim ve onun verdiği karara hüküm denildiği gibi insanı cehâlet ve sefâhetten men ve muhafaza eden fazilete de hikmet denilmiştir.

Hikmet, asıl mana itibarıyla bir şeyi kusursuz, sağlam ve lâyıkı veçhile yapmak manasına ise de örfen, kişinin ilim ve amelinin kemâline denilir. Hikmet, ilim ve akıl ile kavilde ve fiilde hakka isabet, imkân nispetinde varlıkların hakikatlerini bilmek gibi, güzel manalarla da tarif edilmiştir.

Hikmet, Cenâb-ı Hakk’a isnât edildiği zaman, eşyanın hakikatlerini/özünü bilmek, en mükemmel sûrette yaratmak gibi manalar ifade eder.

İnsanlardan hakîkî hikmet sahibi olanlar ise Resûl-i Ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem ile onun ilim, marifet ve ahlâkına vâris olan yüce zâtlardır. Zira o mübarek zâtlar, hikmet nurlarını ve kemâl vasıfları, Cenâb-ı Hakk’ın ezelî hikmet hazinesinden alarak insanları hakîkî saadete ve doğru yola hidâyet ve irşâd buyurmuşlardır.

Yani hikmet sahibi olmak fikren, fiilen ve ahlâken, bütün kâmil vasıflarda numûne olmaya bağlıdır. Bu da hikmetin, kişide bir meleke ve seciye hâline gelmesi demektir. Yoksa yalnız birtakım ilimleri öğrenip ezberlemek veya bazen hak ve hakikate isâbet etmekle insanın hikmet sahibi olamayacağı açıktır.

BEYİT:

Hikmet-âmiz gerekdir eş’âr

Ki meâli ola irşâda medâr

Nâbî

(Şiir, hikmet ifade etmeli, irşada medâr olmalı, yani doğru yolu göstermelidir.)

Hicrî:    20 Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"