قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَعَانَ ظَالِمًا لِيُدْحِضَ بِبَاطِلِهِ حَقًّا فَقَدْ بَرِئَتْ مِنْهُ ذِمَّةُ اللهِ وَذِمَّةُ رَسُولِهِ. (فيض)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : كيم ، باطلى إيله حقى يوق أتمك إستين بر ظالمه ياردم أدرسه ، محقق الله تعالى نيك زمتى و رسولو ، نون زمتى ( همايه و محافظاسى ) او كمسدن قالقار . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: Kim, bâtılı ile hakkı yok etmek isteyen bir zâlime yardım ederse, muhakkak Allâhü Teâlâ’nın zimmeti ve Resûlü’nün zimmeti (himâye ve muhafazası) o kimseden kalkar.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 21 Zilhicce 1442 Fazilet Takvim
EBREHE’NİN ORDUSUNDA BULUNANLARIN ÂKIBETİ
Fil Vakʻası, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) doğmadan elli yahut elli beş gün evvel meydana gelmiştir. Her ne kadar Peygamber Efendimiz (s.a.v.) dünyaya gelmeden evvel olsa bile “Fil Vakʻası” Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mucizelerindendir. Çünkü bu hâdise, Peygamber Efendimizi (s.a.v.) davasında kuvvetlendirmek için ve onun zuhûruna bir hazırlık olmak üzere meydana gelmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Fîl Sûresi’ni, Kureyş kavmine okuduğunda, bu hâdiseye şahitlik etmiş olan nice kimseler vardı. Bundan dolayı Hazret-i Allah, bu hâdiseyi anlatan sûre-i celîle’ye: “Elem tera... (Görmedin mi?)” buyurarak başladı.
Mekke-i Mükerreme’de bulunan herkes Ebrehe’nin ordusundaki fili sevk eden iki kişinin daha sonra âmâ olduklarını ve insanlardan dilendiğini görmüşlerdir.
Hattâ Fil Vakʻası’ndan yıllar sonra dünyaya gelen Âişe-i Sıddîka vâlidemiz şöyle buyurmuştur: “Ben, fili sevk edenin ve bakıcısının, gözleri görmez ve ayakları tutmaz bir hâlde Mekke-i Mükerreme’de, sürüne sürüne insanlardan yiyecek dilendiklerini gördüm.”
ÜMMET-İ MUHAMMED ÜÇ SINIF OLARAK CENNETE GİRECEK
Kaʻbü’l-Ahbâr (r.a) dedi ki: “Ben, Hazret-i Ömer radıyallâhü anh’ın hilâfeti devrinde Müslüman oldum. Zira, babamın benden sakladığı bir Tevrat sayfasını ancak o zaman bulabilmiştim.
Orada şunlar yazıyordu: Muhakkak Muhammed aleyhisselâm’ın ümmeti, cennete üç sınıf olarak girerler:
1- Bir kısmı hesapsız cennete girerler,
2- Bir kısmı kolay bir hesaptan sonra cennete girerler,
3- Bir kısmı da cehenneme düştükten sonra Muhammed aleyhisselâm onlara şefaat eder, Allâhü Teâlâ, onun şefaatini kabul eder ve cennete girerler.
İşte ben bunu görüp İslâm ile müşerref oldum ve ‘İnşallah ben de, bu üç sınıftan biriyle olurum.’ dedim.”
Hicrî: 21 Zilhicce 1442 Fazilet Takvim